Arsa sahipleri ile protokolde adı geçen şirket arasındaki sözleşmenin feshedilmesinden sonra adı geçen şirket tarafından sözleşmenin devrinin mümkün olmadığı, ancak arsa sahipleri ile protokolde adı geçen diğer şirket arasında yeni arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmakla protokolde kararlaştırılan sözleşmenin devri ediminin gerçekleştirildiğinin kabulü gerekeceği, bu nedenle protokolde kararlaştırılan edim gerçekleşmiş olduğundan, protokoldeki diğer yükümlülüklerin ve bu doğrultuda protokolün 8. maddesindeki davacıya karşı yerine getirilmesi gerekli olan yükümlülüğün de yerine getirilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Menfi tespit davası-
İki adet çek dolayısıyla borçlu bulunulmadığının tespiti istemi-
Davacı tarafından açılan menfi tespit davasında takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı-
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten önce kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalara bakma görevi 5464 sayılı Yasa gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu-
Menfi tespit davası-
Davacı, davalıya avans olarak çek verdiğini ve ancak davalının çek bedeli kadar malı teslim etmediğini ileri sürmüştür- Karine olarak çek bir ödeme aracı olup avans olarak verildiğinin yazılı delillerle iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekeceği- Davalı, taraflar arasında herhangi bir mal alışverişinin bulunmadığını, çekin alacak karşılığı verildiğini ileri sürmüştür- Davacının defterlerinde çekin kayıtlı olması, tek başına dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde 'söz konusu çekin avans olarak verildiğini' ispata yeterli olmadığı-
Davanın, davacı hakkında başlatılan icra takibinin itirazsız kesinleşmesi üzerine açılan ve davacının 'söz konusu icra dosyasına konu böyle bir borcu olmadığı' iddiasına dayanan menfi tespit davası olduğu- İİK’nun 72/6 maddesi uyarınca; borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği- Somut olayda ,davanın devamı sırasında 18.07.2014 tarihinde icra dairesine davacı tarafça borç tamamen ödenmiş ve dosya kapatılmıştır- Mahkemece ödenen bu bedelin tespiti ile anılan yasa hükmü gereğince 'ödenen miktar yönünden istirdata karar verilmesi' gerekirken menfi tespit kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı-
Takipten sonra açılan menfi tespit davasında HMK mad. 209 hükmünün uygulanabileceği, takibin durdurulası bakımından yaklaşık ispat ölçütünün dikkate alınacağı-