Haczedilmezlik şikayetinin konusu olan taşınmazlara doğrudan icra dosyasından yazılan haciz talimatı üzerine haciz tatbik edildiği, buna göre haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığının araştırılması esas icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından bizzat yapılması gerektiği-
Borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmeesi gerektiği- Mahkemece haczedilen araçlara ve hesaplara ilişkin gerektiğinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği-
Şikayet eden tarafından eksik harcın süresinde mahkeme veznesine yatırıldığı anlaşıldığından, temyiz isteminin incelenmesi gerektiği-
Takibin tarafı olmayan 3. kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı yoksa da, şikayet konusu haciz müzekkeresinde “ileride hisse senedi veya ilmühaber çıkarılması halinde borçlunun çıplak payına düşen hisse senetlerinin ya da ilmühaberlerin borçluya verilmeyip, icra dairesine teslim edilmesine, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatların bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınmasına” denilmekte olduğundan, bu kısım bakımından icra müdürünün şirket ortağı yerine geçtiği ve 3. kişinin hukuki yararı olduğu görülmekle bu kısım yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu belediyenin otopark hesabında bulunan paraların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü gerekeceğinden haczedilemeyeceği- İSPARK nezdindeki hak ve alacakların otopark gelirleri niteliğinde olmadığından, haczedilebileceği-
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığı- Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlunun göstermiş sayıldığı-
Karı koca olan borçlulara tercih hakları sorularak haline münasip ev olarak seçtikleri taşınmaz yönünden inceleme yapılarak borçluların kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğu, bu kişiler adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı ve gelir durumları ile borçluların sosyal ve ekonomik durumu saptandıktan sonra borçluların bulunduğu yerden daha mütevazi semt veya semtlerde, daha mütevazi koşullarda haline münasip evin değerinin belirlenmesi için denetime elverişli, somut veriler içeren rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının, tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemiyle açmış olduğu davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-
Şikâyete konu hesap borçlu belediyenin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü nezdindeki emanet hesabı olup, banka hesabı gibi belediyenin tasarrufu ile açılan bir hesap olmadığından, borçlu belediye tarafından haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasından söz edilemeyeceği, borçlu belediyenin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü nezdindeki emanet hesabında bulunan bu para vergi hükmünde olduğundan haczedilmezlik şikâyetinin kabulü gerektiği-