Haczedilmezlik iddiasının yasal şikayet süresi içerisinde yapılmadığından, öncelikle süre yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, şikayete konu konut üzerinde yer alan ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, taşınmazın davacı açısından haline münasip ev olarak değerlendirilemeyeceği-
İpoteğin her ne ad altında olursa olsun, doğmuş ve doğacak tüm kredilerin ve/veya kredi sayılan işlemlerin kurulması, teminat altına alınması ve/veya geri ödenmesi kaynaklı borçlarının da teminatını teşkil ettiğinin belirlendiği; buna göre söz konusu ipoteğin, zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu sebeple meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil ettiği-
Esnaf kredisinden kaynaklanan ve ipotekle teminat altına alınan borcun ödenmemiş olduğu, ipoteğin borçlunun bizzat kendisinin kullanacağı esnaf kredisine ilişkin olmayıp ...........'nın borcunu temin amacıyla kurulduğu, bu nedenle zorunlu ipotek kapsamında değerlendirilemeyeceği, borçlunun hacizden önce mahcuz taşınmaz üzerine tesis edilen ipotek dolayısı ile meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı-
Şikayetçi borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazın maliki olduğu, taşınmazın arsa, ev ve depo olmak üzere toplam değerinin 212.253,55 TL olarak tespit edildiği, kendisinin ve ailesinin haline münasip bir evi 185.000,00 TL'ye alabileceği, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre söz konusu bu taşınmazın davacı borçlunun haline münasip özelliklerinden fazla olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, ipotek alacaklısı bankanın yazısına göre borç ve ipoteğin devam ettiği, her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre karara bağlanacağından şikayet tarihinden sonra verilen ipoteğin kaldırılması kararının sonuca etkili olmadığı, aile konutu şerhinin bulunmasının hacze engel teşkil etmeyeceği-
Davacının İİK 82/4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması, geçimini çiftçilikle temin etmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce dava dışı diğer takip borçlusu ............... San. Tic. Ltd. Şti. lehine ipotek tesis edildiği, davacı gerçek kişi olup, lehine ipotek tesis edilen şirketin tek ortağı olmasının adı geçen şirketin 3. kişi sıfatında olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, ipoteğe esas kredi sözleşmesinin genel kredi sözleşmesi olduğu, şikayete konu haciz tarihinden önce ipotek borcunun ödenmemiş olduğu, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Meskeniyet şikayetinde ispat külfetinin borçluda olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesince verilen şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönündeki kararının, daha mütevazi semtlerde haline münasip ev değerinin belirlenmesi maksadıyla rapor alınması gerektiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik kararı gereğince İlk Derece Mahkemesince keşif giderlerinin borçludan istenmesinin yerinde olduğu belirtilerek, borçlu tarafından söz konusu giderin yatırılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğundan bahisle meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, taşkın haciz şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun ise İİK'nın 363. maddesi gereğince kesin karar olduğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Temyizen incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, meskeniyet şikayetinin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Şikayet tarihi itibarı ile hacze konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından ve şikayetçi takibin borçlusu olmadığından, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin olmadığı-