Taşınmaz kaydındaki ipoteğin tarım kredisi için verildiği, meskeniyet şikayetine engel teşkil etmediği, mahkemece alınan ............... tarihli bilirkişi raporunda  (ek) haline münasip ev ve hacizli taşınmaz değerlerinin güncel, borçlunun ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu-
Şikayetçinin ve eşinin yurt dışında yaşamış olmasının, şikayet konusu taşınmazın .............. mahallesinde bulunmasının, şikayetçi ve eşinin aynı bölgede yaşamasını gerektirmeyeceği- Şikayetçi ile eşinden oluşan iki kişilik aile için Antalya İli, Kepez İlçesi, T.paşa ve Şelale Mahalleleri gibi daha mütevazi semtlerindeki ev değerleri esas alınarak 2+1 100 m² civarı haline uygun ev değerinin 200.000 TL olarak belirlenmesinin hukuka uygun olduğu- Satış bedelinden borçluya, haline münasip ev alması için verilen miktar düşüldükten sonra geriye kalanın hak sahiplerine ödeneceğinin tabii olduğu-
Taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığı, borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun araştırıldığı, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı, bilirkişinin haczedilen taşınmazın arsa ve yapı değerini toplam 235.492,76 TL olarak tespit ettiği, bilirkişi raporunun yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, ek bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığı, bilirkişi raporunda haline münasip evin değerinin ... ilinin daha mütevazi mahallelerinde 100.000 TL, 150.000 TL ve 200.000 TL olarak tespit edildiği, mahkemece davacının tek başına yaşadığı göz önüne alındığında 1+1 ev için belirlenen 100.000 TL'nin haline münasip olarak tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporu çerçevesinde şikayetin kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikâyetin reddini savunup haksız çıkan alacaklıya da yüklenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın tapu kaydı üzerinde banka lehine ipotek tesis edildiği görülmüş olup, ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığı, ipotek borcunun devam edip etmediği ve haczedilmezlik şikayetine engel olup olmadığı incelenip değerlendirilmeden bir karar verilemeyeceği- Borçlunun mutlaka aynı semtte veya aynı büyüklükte bir evde oturmasının gerekmediği-
Temyizen incelenmesi istenen kararın, 'meskeniyet şikayetinin süreden reddine' ilişkin olması halinde, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
İpotek resmi senetleri incelendiğinde ipoteğin ziraat kredisine özgülenmediği, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı, o halde, şikayete konu taşınmazlar üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinden vazgeçilmiş sayılacağı-
Borçlunun İİK. m. 82/4'ten yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin kural olarak İİK.'nin 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu; bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise sürenin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı-
Şikayet tarihinden önce haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığının kabulü gerekeceği- Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde, şikayetin incelenmesi sırasında 'haczin ayakta olup olmadığı'nın mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, 'şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına' hükmedilmesi gerekeceği- Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı; İİK.’nin 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce 'haciz kararının verilme tarihi'nin esas alınması gerekeceği-
Meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdüremeyeceği-