Haczedilmezlik iddiasının yasal şikayet süresi içerisinde yapılmadığından, öncelikle süre yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, şikayete konu konut üzerinde yer alan ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, taşınmazın davacı açısından haline münasip ev olarak değerlendirilemeyeceği-
Davacının İİK 82/4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması, geçimini çiftçilikle temin etmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce dava dışı diğer takip borçlusu ............... San. Tic. Ltd. Şti. lehine ipotek tesis edildiği, davacı gerçek kişi olup, lehine ipotek tesis edilen şirketin tek ortağı olmasının adı geçen şirketin 3. kişi sıfatında olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, ipoteğe esas kredi sözleşmesinin genel kredi sözleşmesi olduğu, şikayete konu haciz tarihinden önce ipotek borcunun ödenmemiş olduğu, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazın maliki olduğu, taşınmazın arsa, ev ve depo olmak üzere toplam değerinin 212.253,55 TL olarak tespit edildiği, kendisinin ve ailesinin haline münasip bir evi 185.000,00 TL'ye alabileceği, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre söz konusu bu taşınmazın davacı borçlunun haline münasip özelliklerinden fazla olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, ipotek alacaklısı bankanın yazısına göre borç ve ipoteğin devam ettiği, her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre karara bağlanacağından şikayet tarihinden sonra verilen ipoteğin kaldırılması kararının sonuca etkili olmadığı, aile konutu şerhinin bulunmasının hacze engel teşkil etmeyeceği-
Esnaf kredisinden kaynaklanan ve ipotekle teminat altına alınan borcun ödenmemiş olduğu, ipoteğin borçlunun bizzat kendisinin kullanacağı esnaf kredisine ilişkin olmayıp ...........'nın borcunu temin amacıyla kurulduğu, bu nedenle zorunlu ipotek kapsamında değerlendirilemeyeceği, borçlunun hacizden önce mahcuz taşınmaz üzerine tesis edilen ipotek dolayısı ile meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı-
Meskeniyet şikayetinde ispat külfetinin borçluda olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesince verilen şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönündeki kararının, daha mütevazi semtlerde haline münasip ev değerinin belirlenmesi maksadıyla rapor alınması gerektiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik kararı gereğince İlk Derece Mahkemesince keşif giderlerinin borçludan istenmesinin yerinde olduğu belirtilerek, borçlu tarafından söz konusu giderin yatırılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğundan bahisle meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, taşkın haciz şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun ise İİK'nın 363. maddesi gereğince kesin karar olduğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Temyizen incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, meskeniyet şikayetinin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
KDV oranına ilişkin olarak satış ilanı tebliğinden itibaren süresinde şikayet yoluna başvurulmadığı, kıymet taktir raporu ve satış ilanının borçlu asile bizzat tebliğ edildiği, ........... tarihinde belediyede gerekli ilanın yapıldığı, elektronik ortamda ilan yapıldığı, teklif verenin olmadığı, bu durumun da tutanak altına alındığı, Basın İlan Kurumu'nun yazısından da görüleceği üzere gazete tirajının 50.000'in üstünde olduğu, ........... tarihli satış ilanında yer alan %8 KDV oranının ........... tarihli satış ilanında %18'e çıkarıldığı iddiası yönünden yapılan incelemede 21 Mart 2019 Tarihli ve 30721 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 843 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile %18 KDV oranına tabi konutlar ve işyerleri için %8 olarak uygulanan KDV oranı ...........tarihine kadar (bu tarih dahil) devam edeceğine karar verildiği, bu indirimin uzatıldığına dair başkaca bir karar olmadığından KDV oranının %18 olmasının usul ve yasaya uygun olduğu- Meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği ve kesinleştiği gerekçeleri ile 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, fesih gerekçeleri gözönünde bulundurulduğunda, şikayetin ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı anlaşılmakla, Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin % 5’ine indirilmek suretiyle mahkeme kararının HMK'nun 353/1-b-2.maddesi gereğince kaldırılmasına, ihalenin feshine yönelik şikayetin reddi ile ihale bedelinin %5'i oranında hesaplanan ............ TL para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesi gerekeceği- Yapılan ihalede, ihale bedelinin yatırılmaması nedeniyle İİK’nın 133. maddesine göre tamamlayıcı ihale yapıldığı, yapılan ihalenin usulüne uygun olduğu görülmekle birlikte İİK'nun 133. maddesine göre yapılan ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezası öngörülmemiş olup, bu hususta para cezasının uygulandığı aynı Kanun'un 134. maddesine yapılan bir atıf da bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda; başkaca fesih nedeni de olmadığından, İlk Derece Mahkemesince verilen ihalenin feshi isteminin reddine dair karar yerinde ise de şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesince; kararın bu sebeple kaldırılması ve para cezasına hükmedilmeksizin şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup , anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya ............... tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiğinin, borçlunun .............. tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediğinin anlaşıldığı, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu- Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, taşınmaz maliki olmayan borçlunun eşi davacının meskeniyet şikayetinde aktif husumetinin bulunmadığı-