14.11.2016 ve 19.06.2017 tarihlerinde borçlu adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine haciz şerhi işlendiği, bu tarihlerden önce taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmuşsa da aile konutu şerhinin hacze engel olmadığı, İİK'nın 82/1-12 maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının takip borçlusuna ait olduğu, ibranameye dayalı borcun sona erdiği iddiasının takip borçlusu tarafından ileri sürülebileceği, ................... Asliye Hukuk Mahkeme'sinin ............... sayılı dosyası ile taşınmazın borçlu adına olan tapu kaydı iptal edilerek, şikayetçi adına tescil edilmişse de kararın haciz tarihinden sonra verilmesi ve şikayetçinin taşınmazı üzerindeki takyidatlarla birlikte iktisap ettiği dolayısıyla hacizlerin kaldırılması talebinin reddedilmesinin hukuka uygun olduğu-
Taşınmaz kaydındaki ipoteğin tarım kredisi için verildiği, meskeniyet şikayetine engel teşkil etmediği, mahkemece alınan ............... tarihli bilirkişi raporunda  (ek) haline münasip ev ve hacizli taşınmaz değerlerinin güncel, borçlunun ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu-
Şikayetçinin ve eşinin yurt dışında yaşamış olmasının, şikayet konusu taşınmazın .............. mahallesinde bulunmasının, şikayetçi ve eşinin aynı bölgede yaşamasını gerektirmeyeceği- Şikayetçi ile eşinden oluşan iki kişilik aile için Antalya İli, Kepez İlçesi, T.paşa ve Şelale Mahalleleri gibi daha mütevazi semtlerindeki ev değerleri esas alınarak 2+1 100 m² civarı haline uygun ev değerinin 200.000 TL olarak belirlenmesinin hukuka uygun olduğu- Satış bedelinden borçluya, haline münasip ev alması için verilen miktar düşüldükten sonra geriye kalanın hak sahiplerine ödeneceğinin tabii olduğu-
taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde, her iki taşınmaz üzerinde de 3083 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince haczedilmezlik şerhi bulunduğu, bu taşınmazların haczi için .............. İcra Dairesince yazılan müzekkerelere verilen cevapta, bu şerhten bahsedilerek haciz kaydının işlenemediğinin bildirildiği, neticede her iki icra dosyasından da bu iki taşınmaz üzerine haciz konulamadığı, bu iki taşınmazla ilgili şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Şikayete konu taşınmazın tapuda avlulu kerpiç ev ve müştemilatı vasfıyla kayıtlı olduğu, davacı tarafça bu taşınmaza yönelik maişet şikayetinde bulunulduğu, meskeniyet iddiasında bulunulmadığı, maişet yönünden incelendiğinde; mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporu da nazara alındığında bu taşınmazın tarla vasfında olmadığı, üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet yürütülmediği, bilirkişi raporu ekindeki fotoğraflar incelendiğinde de, bu taşınmaz üzerinde sadece kerpiç yapıların bulunduğu, maişet şikayetine konu bir taşınmaz olmadığı , bu taşınmaz yönünden de şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığı, borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun araştırıldığı, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı, bilirkişinin haczedilen taşınmazın arsa ve yapı değerini toplam 235.492,76 TL olarak tespit ettiği, bilirkişi raporunun yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, ek bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığı, bilirkişi raporunda haline münasip evin değerinin ... ilinin daha mütevazi mahallelerinde 100.000 TL, 150.000 TL ve 200.000 TL olarak tespit edildiği, mahkemece davacının tek başına yaşadığı göz önüne alındığında 1+1 ev için belirlenen 100.000 TL'nin haline münasip olarak tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporu çerçevesinde şikayetin kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikâyetin reddini savunup haksız çıkan alacaklıya da yüklenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
İpotek resmi senetleri incelendiğinde ipoteğin ziraat kredisine özgülenmediği, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı, o halde, şikayete konu taşınmazlar üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinden vazgeçilmiş sayılacağı-
Temyizen incelenmesi istenen kararın, 'meskeniyet şikayetinin süreden reddine' ilişkin olması halinde, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
Haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın tapu kaydı üzerinde banka lehine ipotek tesis edildiği görülmüş olup, ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığı, ipotek borcunun devam edip etmediği ve haczedilmezlik şikayetine engel olup olmadığı incelenip değerlendirilmeden bir karar verilemeyeceği- Borçlunun mutlaka aynı semtte veya aynı büyüklükte bir evde oturmasının gerekmediği-
Borçlunun İİK. m. 82/4'ten yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin kural olarak İİK.'nin 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu; bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise sürenin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı-