Meskeniyet şikayetine konu taşınmazın borçlunun haline münasip meskeni olduğunun açıkça belirtilse de, rapor içeriğinde borçlunun haline münasip alabileceği evin değeri 109.300,00-TL, taşınmazın değerinin ise 110.678,47-TL olarak belirtildiği, rapor içeriği ile sonuç kısmının kendi içinde çeliştiği ve bilirkişi raporunun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı-
Şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı-
İcra kasasındaki paranın şikâyetçinin talebi üzerine verilen tedbir ara kararı ile alacaklıya ödenmemesi halinde, borçlu temerrüde düşmüş olduğundan, alacağına kavuşamayan alacaklının temerrüt faizi isteyebileceği- "Alacaklının alacağına kavuşamamasının ihtiyati tedbir kararının uygulanmasından kaynaklandığı, haczedilen paranın icra dosyasına girmiş olmasının İİK hükümlerine göre borcun icra dosyasına ödenmesi aşamasının tamamlanması olduğu kadar TBK hükümlerine göre de geçerli ve sonuç doğuran bir ifa olduğu, haczedilmezlik şikâyetinde ihtiyati tedbir kararı alınmış ancak şikâyetin haklı bulunmayarak reddi üzerine icra hâkimince tazminata hükmedileceğine dair özel bir düzenleme de bulunmadığı, HMK 399'de tedbirin haksız çıkmış olmasının yaptırımı düzenlendiğine göre, bunun yerine yasal bir dayanağı bulunmaksızın tedbir nedeniyle paranın geç ödenmesinden dolayı temerrüt faizine hükmedilemeyeceği" görüşünün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği-
Şikayete konu taşınmazda bulunan ipoteğin, TMK 893/1 gereğince satıştan doğan alacak için satılan taşınmaz üzerinde kurulan kanuni ipotek olduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayetin İİK 82/2-1 gereğince reddi gerektiği-
Borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiği- Hukuk bürosunda, koordinatör, belediye başkan yardımcısı odaları ve sekreter odasında bulunan bilgisayar ve ekipmanların kamu hizmetlerinin yürütülmesi için uygun ve zorunlu olduğu ve fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü gerektiği-
Hacze konu belediye hesaplarının "havuz hesabı" olduğunun saptanması halinde haczedilmezlik şikayetinin reddine, hesaplardaki paraların, vergi, resim, harç veya bu hükümde olmaları halinde ise haczedilemezlik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İpotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediğinin ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığının anlaşıldığı, o halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı-
Şikayetçinin sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde ''borçlu ile müvekkili şirket arasında bir alacak-borç ilişkisinin mevcut olmadığı, ancak aylık işgaliye bedeli ödendiği, işgaliye bedeline Belediye Kanunu 15. maddesi ve İİK. 82. madde gereği haciz konulamayacağı hükmünün amir olduğu, müdürlükçe işgaliye bedellerinin haczedilebilir nitelikte olduğu kabul edilecekse bu durumun ivedilikle taraflarına bildirilmesinin'' belirtildiği görülmüş ise de itiraz dilekçesi bir bütün olarak ele alındığında haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olduğu, dilekçede herhangi bir borç kabulünün bulunmadığı, gerek dilekçe başlığında konu kısmında gerekse sonuç kısmında '' haciz ihbarnamesine itiraz'' edildiğinin defalarca ve açıkça belirtildiği dolayısıyla dilekçenin haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olduğu görülmekle şikayetin kabulü ile 2. Haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının bulunduğu-
Talimatla mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın değerinin 100.00,000 TL olduğunun, taşınmazın ........'nın talep gören bir mahallesinde bulunduğunun , haline münasip daha vasat bir semtte ev değerinin ise 65.000,00 TL olarak tespit edildiğinin anlaşıldığı, o halde hükme esas alınan rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmayıp, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun, şikayete konu taşınmazın değerinin dava tarihi itibari ile değeri ve haline münasip evin yine dava tarihi itibari ile değerinin, taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer taşınmazlarla emsal mukayesesi yapılmak ve aynı vasıftaki taşınmazların alım-satım değerleri denetime elverişli ve somut veriler içerecek şekilde tespit edilmek suretiyle, İİK'nun 82/12. maddesi gereğince belirlendikten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına; şayet borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-