2004 sayılı İİK'nın 82. maddesinin 12. fıkrası gereğince borçluya ait haline münasip meskenin haczedilemeyeceği bu nedenle dava konusu taşınmazın haczedilemeyeceği- .......... ve ................ parsel sayılı taşınmazların tarımsal faaliyette kullanılmakta olup bu taşınmazlardan elde edilen gelirin davacı ve ailesinin geçim masraflarını karşılamaya yetmeyeceği, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için bu taşınmazlara ihtiyacı olduğu anlaşılmakla şikayetin kısmen kabulü gerekeceği- ........... parsel sayılı taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet bulunmadığı ve tarımsal faaliyet için uygun olmadığı, davacı tarafından samanlık ve depo olarak kullanılan yapının meskeniyet ve çiftçilik açısından kullanım zorunluluğu bulunmadığı, bu taşınmazın haczinin haciz tarihi itibari ile usul ve yasaya uygun olduğu-
Şikayete konu taşınmazın dosyada bulunan Bakanlık yazısından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03.10.2019 gün ve 232595 sayılı Olur'u ile 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında rezerv alanı içine alındığının anlaşıldığı, aynı yasanın 7/11 maddesi uyarınca kamu yararına tahsise ilişkin özel hüküm bulunduğundan şikayete konu taşınmazın haczedilemeyeceği, tapu siciline şerh verilmemiş olmasının taşınmazın haczedilmezlik niteliğini ortadan kaldırmayacağı-
Taşınmazın tapu kaydı üzerine ............... tarihinde yeniden haciz konulması üzerine ise .............. İcra Hukuk Mahkemesinin istinafa konu olan ............... Esas sayılı meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin davanın açıldığını, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğurmakla, borçlunun ................ tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine ilk derece mahkemesince verilen kararda usule aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına, bilirkişi raporunun denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikayetçi borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazın maliki olduğu, taşınmazın arsa, ev ve depo olmak üzere toplam değerinin 212.253,55 TL olarak tespit edildiği, kendisinin ve ailesinin haline münasip bir evi 185.000,00 TL'ye alabileceği, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre söz konusu bu taşınmazın davacı borçlunun haline münasip özelliklerinden fazla olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce dava dışı diğer takip borçlusu ............... San. Tic. Ltd. Şti. lehine ipotek tesis edildiği, davacı gerçek kişi olup, lehine ipotek tesis edilen şirketin tek ortağı olmasının adı geçen şirketin 3. kişi sıfatında olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, ipoteğe esas kredi sözleşmesinin genel kredi sözleşmesi olduğu, şikayete konu haciz tarihinden önce ipotek borcunun ödenmemiş olduğu, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının İİK 82/4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması, geçimini çiftçilikle temin etmesi gerektiği-
Haczedilmezlik iddiasının yasal şikayet süresi içerisinde yapılmadığından, öncelikle süre yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, şikayete konu konut üzerinde yer alan ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, taşınmazın davacı açısından haline münasip ev olarak değerlendirilemeyeceği-
Esnaf kredisinden kaynaklanan ve ipotekle teminat altına alınan borcun ödenmemiş olduğu, ipoteğin borçlunun bizzat kendisinin kullanacağı esnaf kredisine ilişkin olmayıp ...........'nın borcunu temin amacıyla kurulduğu, bu nedenle zorunlu ipotek kapsamında değerlendirilemeyeceği, borçlunun hacizden önce mahcuz taşınmaz üzerine tesis edilen ipotek dolayısı ile meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı-
İpoteğin her ne ad altında olursa olsun, doğmuş ve doğacak tüm kredilerin ve/veya kredi sayılan işlemlerin kurulması, teminat altına alınması ve/veya geri ödenmesi kaynaklı borçlarının da teminatını teşkil ettiğinin belirlendiği; buna göre söz konusu ipoteğin, zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu sebeple meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil ettiği-
Şikayet konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, ipotek alacaklısı bankanın yazısına göre borç ve ipoteğin devam ettiği, her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre karara bağlanacağından şikayet tarihinden sonra verilen ipoteğin kaldırılması kararının sonuca etkili olmadığı, aile konutu şerhinin bulunmasının hacze engel teşkil etmeyeceği-