Almanya’da olduğu anlaşılan borçlu hakkında, duruşma davetiyesinin ilanen tebliğ edilemeyeceği—
Tebliğ tutanağında, tebliğ yapılan kişinin muhatabın «aile fertleri»nden veya «hizmetçi»lerinden birisi olduğunun açıklanmamış olması halinde, tebligatın usulsüz sayılacağı–
İcra mahkemesi (tetkik mercii) hakiminin, imza inkârı üzerine doğan uyuşmazlığı tanık dinleyerek yemin teklif ederek çözümleyemeyeceği–
Takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili bulunmadığının -alacaklının, borçlunun yetki itirazını kabul etmesi veya icra mahkemesinin (tetkik merciinin), alacaklının bu konudaki «itirazın kaldırılması» talebini reddetmesi suretiyle- anlaşılması halinde, yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi ve oradan borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesi gerekeceği–
«Satış vaadinin geçersizliğine» dair kararın kesinleşmiş olması halinde, lehine satış vaadi yapılanın, ihalenin feshini isteyemeyeceği–
İhalenin feshi davalarında «zarar unsuru»nun, «dava koşulu» olduğu—
Tebliğe gönderilen merci kararının «borçlunun ölmüş olması» nedeniyle iade edilmesi halinde, kararın, borçlunun mirasçılarına gönderilmesinin gerekeceği–
Ceza ilâmları ile bu ilâmın eklentileri durumunda olan tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Duruşma saatinden önce duruşmaya başlanamayacağı–