«İİK. 89/IV uyarınca, haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz eden üçüncü kişinin bu itirazının (verdiği cevabın) gerçeğe aykırı olduğuna» karar veren icra mahkemesinin bu kararının «kesin hüküm» teşkil etmediği, üçüncü kişini bu karara rağmen, takip borçlusu aleyhine «olumsuz tesbit», takip alacaklısı aleyhine de «muarazanın önlenmesi» davası açabileceği–
Mazeret dilekçesi veren ve dilekçenin altına «duruşma gününü kalemden öğreneceğini» belirten tarafa, duruşma gününü belirtir davetiye gönderilmesine gerek bulunmadığı–
Bir alacaklının, «diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini» ileri sürerek, ihalenin feshini isteyemeyeceği—
K. takdirine süresinde itiraz (şikayet) eden ve bu itirazı (şikayeti) reddedilen tarafın, daha sonra «kıymet takdirinin hatalı olduğunu» ileri sürerek ihalenin feshini isteyebileceği–
«Tavzih» yolu ile hükmün değiştirilemeyeceği–
«Borca itiraz»ın incelendiği icra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) duruşmada, ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılamayacağı–
Borçlunun yasal süresi içinde imza itirazında bulunmaması halinde takibin kesinleşeceği ve alacaklını bu durumda icra mahkemesinden (tetkik merciinden) «itirazın kaldırılmasını» istemesinin geçersiz olup reddedilmesi gerekeceği–
Senetteki tahrifat (değişildik) hakkında bilirkişilerden alınan raporlar arasında çelişki bulunması halinde yeniden bilirkişiden (üçüncü kez) rapor alınması gerekeceği—
Borçluya, HUMK. mad. 509 ve 510’a (şimdi; HMK. 147'ye) uygun ihtarla duruşma davetiyesi gönderilmeden, duruşmaya başlanamayacağı–