«El atmanın önlenmesi» (men’i müdahale) gibi taşınmazlara ilişkin ilâmlarının icra dairesince infazına yönelik şikâyetlerin, yerinde keşif yapılarak, asıl dava sırasındaki keşifte dinlenen bilirkişiler ve ilâmın dayandığı krokiyi çizen fen memuru da mümkünse hazır bulundurularak mümkün değilse yeniden tayin edilerek ehil bilirkişi vasıtasıyla, infazın yapılmasında hatalı bir işlem bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği–
Basit yargılama usulünde, tüm delillerin hep birlikte oturumda sunulması gerekeceği–
«Uyuşmazlığın yargılama ile çözülebileceğini» saptayan icra mahkemesinin, bu nedenle verdiği «görevsizlik kararı»nın gerçekte «itirazın kaldırılması isteminin reddi» niteliğinde bir karar olduğu, HUMK’nun 193. (şimdi; HMK. 20/1) maddesi anlamında bir «görevsizlik kararı» olmadığından, daha sonra on günlük (şimdi iki haftalık) yasal süreden istifade edilerek bu davaya asliye hukuk mahkemesinde devam edilemeyeceği–
Mirasçılardan bir tanesinin, «mirasbırakana yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu» ileri süremeyeceği–
İtiraz tarihinde alacağın başkasına temlik edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, alacağı temellük edenin (devralanın) de duruşmaya çağırılması gerekeceği–
Uyulan -ve böylece «müktesep hak» haline gelen - Yargıtay bozma kararına aykırı düşecek şekilde karar verilemeyeceği–
Haciz (ya da ihtiyati haciz) sırasında takip konusu borcun varlığını ikrar eden (ve hatta borcun tamamını ya da bir kısmını ödeyen) borçlunun, daha sonra mahkemede olumsuz tespit (ya da geri alma) «istirdat» davası açarak (veya aleyhine açılacak itirazın iptali ve alacak davasında) «bu ikrarının (ve ödemesinin) haciz baskısı (tehdidi) altında yapıldığını» ileri sürerek bunu -tanık da dinleterek- «maddi hukuk bakımından» kanıtlayabileceği–
Bir icra mahkemesinin (tetkik merciinin), aynı konuda daha önce başka bir icra mahkemesi (tetkik mercii) tarafından verilen kararı değiştirir nitelikte yeni bir karar veremeyeceği–
Senet aslının takip talebine eklenmemiş olmasının icra mahkemesince (tetkik merciince) kendiliğinden gözetilemeyeceği–
Borçlunun haciz (ya da; ihtiyati haciz) sırasındaki ikrarının geçerli olup, borçluyu bağlayacağı, borçlunun bu ikrarından -«ikrarın baskı altında yapıldığı» iddiası ile- dönemeyeceği–