Tebligatın ilgiliye usulsüz yapılmış olduğunun -yapılan şikâyet sonucu- anlaşılması halinde icra mahkemesince (tetkik merciince) «tebligatın iptaline» değil, «tebliğ tarihinin ilgilinin bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Açılmış olan ihalenin feshi davasını, ilgililerin -alacaklı, borçlu, alıcı, hissedarlar- tümünün birlikte «kabul» etmeleri halinde, «ihalenin feshine» karar verilebileceği–
Şikayetin niteliğine göre, icra mahkemesince (tetkik merciince) duruşma açılarak tarafların iddia ve savunmaları dinlenerek, delilleri toplandıktan sonra gerekli kararın verilebileceği–
İcra mahkemesi (tetkik mercii) kararlarının kesinleşmeden infaz edilebileceği–
Üçüncü kişinin, -taraf olmadığı takipte- borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğünü şikayet konusu yapamayacağı–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, yabancı para üzerinden değil, yabancı paranın takip tarihindeki Türk parası karşılığı üzerinden inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesi kararlarının birbirlerine karşı «kesin hüküm» teşkil edecekleri–