İstihkak davası (iddiası) dışında, takibin tarafı olmayan üçüncü kişiler -kural olarak- takibe yönelik şikayette bulunamayacakları–
Değişik tarihlerde uygulanan ihtiyati hacizler arasında önce kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin «ilk haciz» olarak kabul edileceği ve diğer ihtiyati hacizlerin bu hacze -İİK. 268’deki koşullar çerçevesinde- katılabileceği - İhtiyaten haczedilen bir mal, daha sonra bir başka alacaklı tarafından ihtiyaten haczedilir ve ikinci alacaklının haczi diğer (birinci) alacaklınınkinden önce kesin hacze dönüşürse, bu alacaklının ilk hacze -aynı derecede- katılacağı (yani, paylaştırmanın garameten yapılacağı) aksi taktirde -ilk alacaklının ihtiyati haczinin daha önce kesin hacze dönüşmesi halinde ikinci- alacaklının ilk hacze katılamayacağı (ikinci sırada yer alacağı)–
İcra dairesince yapılan ihaleler hakkında, icra mahkemesinde (tetkik merciinde) açılacak ihalenin bozulması» davasında; borçlu alacaklı ve alıcının karşı taraf» olarak gösterilmesi (gösterilmemişse; davaya dahil ettirilmesi) gerekeceği–
«İpotekli alacaklı»nın, «tapu sicilindeki ilgili»lerden olması nedeniyle, ihalenin feshini isteyebileceği–
İhale bedelinin, tahmin edilen değerden fazla olmasının, yalnız başına «zarar unsuru»nun gerçekleşmediğini göstermeyeceği–
Hem «ödeme emrinin tebliğ şeklinin usulsüz olduğunu» ve hem de «imza itirazı»nda bulunan borçlunun, önce usulsüz tebliğe ilişkin iddiasının (şikayetinin) daha sonra da -tebligatın usulsüz yapıldığının ve usulsüz tebliği öğrenme tarihine göre icra mahkemesine (tetkik merciine) yaptığı başvurunun süresinde olduğunun anlaşılması halinde- «imza itirazı»nın incelenmesi gerekeceği–
Sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, sırasına itiraz edilen -yapılan şikâyetten hukuki durumu etkilenecek olan- alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» olarak gösterilmesi (eğer gösterilmemişse, icra mahkemesince «tetkik merciince» bu kişilerin duruşmaya çağırılması) gerekeceği–
Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde, imza itirazının, icra mahkemesinde (tetkik merciinde) duruşmalı olarak inceleneceği–
Kooperatif borçlarından dolayı kooperatif ortaklarının sorumluluğunun, ana sözleşme ve Kooperatifler Kanunu’ndaki hükümlerle sınırlı olduğu, kooperatif hakkında yapılan takipten sonuç almaması halinde, sorumluluk durumlarına göre, ortaklara başvurabileceği–
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)