İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
Borçlunun başvurusunun, esas yönden incelenmeden «yetki» yönünden reddedilerek «yetkisizlik kararı» verilmesi halinde, «masrafların borçlu üzerinde bırakılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
İhalenin İİK. mad. 133 uyarınca fesih olunması üzerine, ikinci pey sürenden önce üçüncü derecede pey süren kişinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İcra mahkemesince (tetkik merciince) verilen «yetkisizlik kararı»nın alacaklıya tebliğ edilmemiş olması halinde, HUMK. 193/III hükmünün uygulanamayacağı–
Haczedilmezlik şikayetinin kabulü için haczedilen taşınırların sadece «teferruat» (eklenti) olarak akit tablosunda gösterilmiş olmalarının yeterli olmadığı ayrıca MK’nun 686. maddesinin kapsamında da bulunmaları gerektiği–