Borçlunun itirazında (ihtiyati haczin uygulanması sırasında), borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını sadece «ödeme» olgusuna dayandırmış olması halinde, «itirazın kaldırılması» aşamasında, takip dayanağı belgenin İİK. 68/I’de öngörülen belgelerden olup olmaması»nın önem taşımayacağı ve icra mahkemesinin (tetkik merciinin), belgenin niteliği üzerinde durmadan sadece «ödeme» savunmasını araştırması gerekeceği–
Haciz ettirdiği taşınır malın satışını -kendi dosyasından- istememiş olan alacaklının, ihalenin feshini isteyemeyeceği (İhale konusu taşınır malın satılmasını istememiş olan ve sadece o taşınır üzerinde haczi bulunan alacaklının, yapılan ihalenin feshini istemeyeceği) (Taşınır mallarla ilgili ihalelerin feshini -diğer ilgililer yanında- «satış isteyen alacaklı» sıfatını taşıyan alacaklıların isteyebilecekleri, bu sıfatı taşımayan yani sadece taşınırı haciz ettirip ayrıca satış istememiş olan alacaklıların, ihalenin feshini isteyemeyecekleri)–
İcra mahkemesince, «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» karar verilmesi halinde, bu karara karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay’ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten (yetkisizlik kararının kesinleşmesinden) itibaren alacaklının -HUMK. 193/II uyarınca- on gün içinde, «dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemesi (aksi taktirde -HUMK. 193/III uyarınca «takibin açılmamış sayılmasına» karar verilmesi) gerekeceği–
Vekalet ücretinin, hukuki yardımın tamamlandığı tarihte yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesine göre belirleneceği–
«Borçlunun haline münasip evi kaç liraya alabileceği» konusunda bilirkişiden görüş alınması gerekeceği-
Bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde üçüncü bilirkişi incelemesine gidilmesi gerekeceği–
«İstihkak davası» ve «ihalenin feshi davası» dışında, icra mahkemesine (tetkik merciine) yapılan başvuruların «dava» olarak nitelendirilemeyeceği–
Kesin mehilin HUMK. 163’e (şimdi; HMK. 94'e) uygun olarak verilmemiş olması halinde, geçerli olmayacağı (sonuç doğurmayacağı)–
"Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde tebligatın usulsüz olduğunun yapılacak duruşmada her türlü delille kanıtlanabileceği–
Tebligatın ilgiliye usulsüz yapılmış olduğunun -yapılan şikâyet sonucu- anlaşılması halinde icra mahkemesince (tetkik merciince) «tebligatın iptaline» değil, «tebliğ tarihinin ilgilinin bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–