İcra mahkemesince (tetkik merciince) evrak üzerinde (duruşma yapılmadan) yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlığın çözümlendiği durumlarda, yargılamaya katılmamış olan ve dilekçe vermek gibi herhangi bir mesaisi (hukuki yardımı) gerçekleşmemiş olan avukat için, lehine karar verilen yararına avukatlı ücretine hükmedilemeyeceği–
Kefil konumunda bulunduğu bonodan dolayı icra dosyasına ödediği borç için rücu belgesine dayanarak borcu ödeyen kişinin, keşideci hakkında borcun tamamından dolayı takip yapabileceği fakat, kefil durumunda olan diğer borçlu hakkında takipte bulunamayacağı–
«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–
«Yetkisizlik kararı» üzerine, HUMK. 193’de öngörülen on günlük sürede yetkili icra mahkemesine (tetkik merciine) başvurulmaması halinde «davanın açılmamış sayılmasına» karar verecek merciin, süreden sonra kendisine başvurulan icra mahkemesinin (tetkik merciinin) olduğu-
«İtirazın kaldırılması» isteklerinin, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince (tetkik merciince) çözümleneceği; icra mahkemesinin bu yetkisinin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu nedenle icra mahkemesi (tetkik mercii) tarafından doğrudan doğruya gözetileceği–
«Usulsüz tebliğ»le ilgili istemin, tetkik mercine ‘gecikmiş itiraz’ şeklinde sunulmuş olması halinde de, başvurunun hukukî niteliği hakimce belirleneceğinden (HUMK. 76; şimdi; HMK. 33) istemin «şikayet» olarak incelenip sonuçlandırılması gerekeceği–