Şikayet ve itirazı kabul edilen -ve vekili bulunan- borçlu (alacaklı) yararına avukatlık ücretine de hükmedilmesi gerekeceği–
Avukatlık Ücret Tarifesinin 21. maddesi uyarınca, icra mahkemesince (tetkik merciince) hükmedilen vekalet ücretlerine ayrıca KDV’si eklenmesi gerekeceği–
«İstihkak davası» şeklinde çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın «şikâyet» şeklinde İcra mahkemesine (tetkik merciine) getirilmiş olması halinde, hukukî nitelendirmeyi yapmak hakime ait olduğundan uyuşmazlığın «istihkak» prosedürüne göre çözümlenmesi gerekeceği– (HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, başvurunun «şikayet»mi «istihkak davası»mı olduğunu hakimin belirleyeceği)–
Tapu kaydına, «beyanlar hanesi»nde «(A) harfli bina.....’ya aittir» şeklindeki şerhte adı geçen kimsenin de, o binanın satışı halinde ihalenin feshini «ilgili» sıfatıyla isteyebileceği–
İcra mahkemesince (tetkik merciince) «icra emrinin iptali»nin istenmiş olması halinde, «takibin iptaline» karar verilemeyeceği–
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
İcra mahkemesince «yetkisizlik kararı» verilmesinden sonra HUMK. 193/IV’e (şimdi; HMK. 20'ye) göre inceleme yapıp karar verme yetkisinin, yetkili icra mahkemesine ait olduğu–
İİK.’nun 68. maddesinde öngörülen koşulları içermeyen «taahhütname» başlıklı belgeden doğan alacaklı ilgili uyuşmazlığın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümlenemeyeceği, «borçlunun itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği–
«Kesin mehil»in, vekil huzurunda yapılan duruşmalarda verilmiş olsa dahi, kesin mehilin sonuçlarının hatırlatılmasının zorunlu olduğu–
Kefil (ya da müşterek borçlu) tarafından yapılan ödeme nedeniyle diğer kefil (veya müşterek borçlu) ya da asıl borçlu hakkında rücu amacıyla yapılan takipte doğan uyuşmazlığın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümlenemeyeceği bu konuda «itirazı kaldırılması talebinin -ya da şikayetin- reddine» karar verilmesi gerekeceği–