Dava açma süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, tatili izleyen işgününde açılan davanın süresinde açılmış sayılacağı–
Yargılama giderleri -ve vekalet ücreti- için hüküm verilebilmesinin, taraflarca dilekçe ile bunun ayrıca talep edilmiş olmasına bağlı bulunmadığı, 29.5.1957 T. 4/16 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca mercice bu konuda doğrudan doğruya karar verileceği–
Takip konusu senedin -inşaat, kredi, alım satım vb. gibi- iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme uyarınca düzenlenmiş olması halinde, senet bedelinin tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden icra mahkemesince (tetkik merciince) «takibin iptaline» (İİK. 170a) kadar verilmesi gerekeceği–
Aralarında bağlantı bulunan (HUMK. 45/III, şimdi; HMK. 166/4) davaların, icra mahkemesince (tetkik merciince) birleştirilerek görülmesi gerekeceği–
Alacaklının (vekilinin) inkar tazminatı isteminin reddedilmiş olması halinde, vekili bulunan borçlu yararına avukatlık ücretine de hükmedilmesi gerekeceği–
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
Borçlunun başvurusunun, esas yönden incelenmeden «yetki» yönünden reddedilerek «yetkisizlik kararı» verilmesi halinde, «masrafların borçlu üzerinde bırakılmasına» karar verilmesi gerekeceği–