Alacaklının elinde bulunan senedin arkasındaki yazıların okunamaz hale getirilecek şekilde, üzerine pul yapıştırılmış veya karalanmış olması halinde, «borçlunun itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği (çünkü; alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılama yapılmasına bağlı olduğu)—
Ödeme def’inde bulunan borçlunun sunduğu belgeye karşı alacaklıdan diyeceği sorulmadan duruşmaya son verilemeyeceği—
Kambiyo senetlerine ilişkin borca itiaz davalarında, HMK’daki değil, İİK’daki «isticvap hükümleri»nin uygulanması gerektiği—
Bononun «yetkili icra dairesi»ni gösteren kısmının sonradan doldurulmuş olmasının -bu kısmın anlaşmaya aykırı doldurulduğu borçlu tarafından (yazılı olarak) kanıtlanmadıkça- bonodaki yetkili icra dairesinin geçerliliğine etkili olmayacağı- (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki yeni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu ve aksi kararlaştırılmadıkça takibin sadece burada yapılabileceği)-
Bononun, feshedilen ortaklık sermayesinin teminatı olarak düzen-lendiği» iddiasının yazılı belgelerle kanıtlanması gerektiği—
Zamanaşımı nedeniyle senedin değil «takibin iptaline» karar verilmesi gerektiği—
Borca itirazın kabul edilerek, takibin iptali halinde yargılama giderlerinin de alacaklıya yükletilmesi gerektiği—
Taraflara duruşma için ihtarlı davetiye gönderilmesi gerektiği—
Açılan olumsuz tesbit davası üzerine ancak davaya bakan mahkemenin «icra takibinin durdurulması» konusunda tedbir kararı verebileceği, icra mahkemesinin böyle bir karar veremeyeceğ—