Taleple bağlılık kuralına aykırı olarak hüküm kurulamayacağı- Menfi tespit davası sonucunda davacının borçlu olmadığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca icra takibinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı taşınmaz cebri icra yolu satılarak 3. kişi adına tescil edildiğinden ıslah ile talebini bedele dönüştürmüş olmasına rağmen, mahkemece miras payı oranında tapu iptali ve tescil hükmü kurulmuş olmasının hatalı olduğu (HMK. mad. 26)-
Çekişmeli taşınmazda gaip kişiler 2/20’şer paya sahip iken ve bu oranda tapu kaydının iptali ile tescile karar verilmesi gerekirken, 1/20’şer pay üzerinden tescil hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu-
Davalının özel belgede sahtecilik ve zimmet suçlarından eylemin sübutu açısından aldığı cezanın kesinleşmediği, ceza davası ile hukuk davasındaki zarar miktarları bakımından da farklılık olduğu görüldüğünden, mahkemece yapılacak işin, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesini bekleyip, ceza davası ile hukuk davasında alınan raporlar arasındaki çelişkiyi giderip sonuca gitmek olduğu- Davacının işlemiş faiz alacağı talebi olmadığı halde, HMK.nın 26. maddesine aykırı olarak talep aşılarak anapara yerine işlemiş faiz alacağına hükmedilmesinin de hatalı olduğu, sübut halinde anaparanın talep aşılmadan yasal faiz işletilerek hüküm altına alınması gerekeceği-
Mahkemece yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilerek sonuca gidilmiş ise de, borçluların yetkili icra dairesi olarak bildirdikleri icra dairesi olan Bakırköy İcra Dairesi yetkili ise, mahkemece, gerekçesi de belirtilerek, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine, diğer itirazların kaldırılması talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Bakırköy İcra Dairesi yetkili değil ise, yine gerekçesi belirtilerek, alacaklının, borçlunun esasa ilişkin diğer itirazlarının kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesi ve duruma göre İİK'nun 68. maddesi uyarınca borçlunun itirazının kaldırılmasına ya da itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26 ve 33. maddeleri hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Hakimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu kanun hükümleriyle açık olduğundan, borca itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, borçlunun bir talebi bulunmadığı gibi re'sen ödeme emrinin iptalini gerektiren bir hususun bulunmadığı halde usul ve yasaya uygun olan ödeme emrinin iptaline karar verilmesi bozma gerektirdiği-
Borçlu şirket hakkında verilen tedbir kararı gereği takibin iptali talebi ile takip dayanağı senedin teminat amacıyla verildiğine ilişkin borca itirazlarının incelenerek olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 89/4 uyarınca açılan tazminat davasında talep edilen tazminat miktarı ve dava değerinin gösterilmesi, buna göre de davacı tarafından nisbi peşin harcın yatırılması gerektiği-
Dava konusu taşınmazda davacı adına tescili gereken kısmın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması ve ifrazın Belediye Encümen kararıyla onaylanması gerektiğinin gözetilmesi, ifraz mümkün değilse, davacının adına kaydedilmesi gereken miktarın taşınmazın toplam yüzölçümüne oranlanması suretiyle davacının taşınmazda paydaş kılınması yönünde tapu iptali ve tescile hükmedilmesi gerektiği-
Davacının dava dilekçesinde düzensiz ve kısmi ödemeden bahsetmiş olması karşısında, söz konusu avans ödemelerinin ücrete karşılık olduğunun kabulünün yerinde olacağı, mahkemece söz konusu avans ödemelerinden 2013 yılına ait olanların toplanıp 2013 yılı için hesaplanan ve ödenmesi gereken ücretten mahsubu ile bakiyelerinin hüküm altına alınması gerekirken HMK.nn 26. maddesine aykırı şekilde talep aşılarak, 2013 yılı için hiç ücret ödenmemiş gibi ücret alacağı talebinin kabulünün isabetsiz olduğu-