İcra Müdürlüğü tarafından oluşturulan icra emrinde ise takip talebinde yazılı miktarlardan bahsedilmeyip takip talebinde olmayan ............... TL alacağın belirtildiği anlaşılmakla icra emrinin  bu  hali  ile  asıl  alacak,  işlemiş faiz  ve  toplam  alacak  miktarları bakımından takip talebine uygun olmadığının, ayrıca takip talebinde ve icra emrinde, yapılan tahsilâtların hangi alacaktan ne şekilde mahsup edildiğinin belirtilmediğinin, öte yandan, alacaklının da ifade ettiği üzere, yapılan mahsup noktasında da netliğin bulunmadığının ve icra emrinde hangi aylara ilişkin, hangi tarihler arasında ne miktarda nafaka alacağı talebinde bulunulduğunun kesin ve açıkça ortaya konulmadığının görüldüğü, dolayısıyla bu belirsizliklerin tek başına icra emrinin iptali suretiyle düzeltilemeyeceği, o halde, İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkini, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, men'i ve maddi tazminat istemine ilişkindir...
Dava, genel kredi sözleşmesine kefil olduğu ileri sürülen davalılar hakkında alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Asıl dava, cezai şart alacağı istemine, karşı dava ise, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir...
Şikayet dilekçesinin incelenmesinde, borçluların takip tarihinden sonra işleyecek faize itiraz ettikleri görülmekle birlikte faiz oranına dair açık bir itirazları bulunmadığı halde mahkemece, alacaklının talebi de aşılmak sureti ile borçlular aleyhine sonuç doğurabilecek şekilde asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca yabancı para borcuna devlet bankalarının uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranlarının uygulanmasına hükmedilerek talepten fazlasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre ve usulüne uygun şekilde düzenlenmesi gerektiği- Taleple bağlılık ilkesi gereğince; davacı TRH 2010 Yaşam Tablosundan daha kısa ömür belirleyen PMF Yaşam Tablosuna göre talepte bulunduğundan davacının talebi dikkate alınarak, UHH de hükme esas alınan PMF1931 ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaba göre karar verilmesi gerektiği-
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir...
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak resen ticaret sicilden terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkindir...
506 sayılı Kanun'un 62. maddesi uyarınca yaşlılık aylığının yazılı isteği takip eden aybaşından itibaren bağlanması gerektiği, davacının dava tarihinden önceki tahsis talep tarihleri itibariyle tahsis koşullarını taşımadığı, tahsis koşullarını taşıdığı tarihten sonra da başkaca tahsis talebi bulunmadığı ve dava tarihi esas alınarak davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davacıya dava tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-