Açılan bir davada hakimin istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemeyeceği, öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kuralın sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanacağı-
HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlı olduğu- Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışı olduğu- İİK.'nin 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekeceği- Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılması gerekeceği- Mahkemece; aynen iadesine karar verilen ziynetlerin her birinin değerleri ayrı ayrı belirtilmemiştir. Karar bu hali ile açık ve infaza elverişli olmadığı- O halde, mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktarları yanında değerlerinin de hükümde ayrı ayrı gösterilerek ve davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılması (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilmeden taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde HMK.'nin 297. maddesine aykırı hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Mahkeme kararının gerekçesinde davanın kısmen kabulü yönünden hükmedilen sonuca nasıl varıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, diğer bir anlatımla kararın gerekçesiz bırakıldığı, iddia ve savunmaların ayrı ayrı değerlendirilmediği, bu bakımdan; yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun görülmediği-
Davacı tarafından, dava dilekçesinde 5.400 TL ürün zarar bedeli talep edilmiş ise de mahkemece 6.000 TL bedele hükmedildiği, bu haliyle talep aşılarak hüküm kurulduğu, talep aşılarak karar verilemeyeceği-
Mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereğince davacı tarafça talep edilen miktar dikkate alınarak taleple sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talep edilen miktarı aşan şekilde menfi tespite yönelik hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi gereğince, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra vekalet ücretinin nispi olması gerektiği şikayeti hakkında karar verilmesi gerekirken, borçlunun talebi olmadığı halde mahkeme vekalet ücretinin değerlendirilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-