Temliki yapan mirasbırakanın temlik tarihinde hukuki ehliyetten yoksun bulunduğu ve son malik davalı H.'nin de durumu bilen ya da bilmesi gereken konumunda olması nedeniyle TMK'nun 1023. maddesindeki koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle tanık anlatımlarından davalının edimini layıkıyla yerine getirdiği, murisin sağlığında memnuniyetsizliğini ifade eden bir davranışta bulunmadığı gibi dava da açmadığının anlaşıldığı, gerek temlik tarihindeki malvarlığı ve gerekse iptal ve tescile karar verilen taşınmazlar birlikte değerlendirildiğinde ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi ile devredilen temlikin makul düzeyde kaldığının kabulü gerekeceği-
Davada tenkis isteği bulunmadığına göre muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanun'un 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekeceği, bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralının gözetilmesi gerekeceği-
Muris tarafından açılan önceki dava hileye dayalı olarak açılmış olup, ölümü üzerine mirasçıları murisin halefi olarak davada yer aldıklarından ve eldeki davada davacılar ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açtıklarından; iki davanın aynı nitelikte olmadığı ve işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Davalının çekişme konusu taşınmazı satın alacak mali güce sahip olmadığı, murisin de emekli maaş ve sağlık güvencesinin olması nedeniyle taşınmaz satmaya ihtiyacının bulunmadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun olduğu-
Davacı, vasi sıfatıyla dava açmamış ise de adına dava açılan kişinin sonradan vesayet altına alınması ve vasi atanması durumunda başlangıçta olmayan dava şartının sonradan tamamlanacağının kabulü gerekeceği-
Davacının miras payına isabet eden iki davalı yönünden avukatlık ücreti ve harca hükmedilmesi gerekirken, tüm davalılar üzerinden hükmedilmesi doğru olmadığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkin davada, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olduğundan, davaya katılmayan ortakların davaya olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında; dava konusu bağımsız bölümlerde davalı adına kayıtlı payın tamamı miras bırakandan gelmediğinden, yargılama aşamasında bu durumun dikkate alınması gerekeceği-