"Muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu; söz konusu muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği- Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesinin, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu; gizlenen gerçek irade ve amacın tespitinin ve aydınlığa kavuşturulmasının genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinin de büyük önem taşıdığı; bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk arz ettiği-
Mirasbırakanın eşinin 1976 yılında öldüğü, o tarihten sonra ölünceye kadar mirasbırakana davalıların baktığı, murisin son iki yılını sağlık problemleri yaşayarak geçirdiği ve bu süre zarfında da her ihtiyacı ve tedavisi ile davalıların ilgilendikleri, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığının kabulü gerekeceği-
Dava; hile ve akde aykırılık iddiasına dayalı tapu iptal- tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından murisin taşınmazın yarısını temlik etmek isterken iradesinin fesada uğratılarak tamamını devrettiği olgusunu kabule yeterli ve elverişli delil olmayıp, murisin gerçek iradesinin taşınmazın tamamını temlik etmek olduğu açıktır. Davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden davada vekille temsil edilen davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen dava değeri üzerinden davacılar yararına fazla avukatlık parasına karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Miras bırakanın gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, kendisine yıllarca bakan gelinine minnet duygusu ile temliki yaptığı satış işleminin muvazaalı olarak gerçekleştirilmediği-
Miras bırakanın aynı akitte yer alan iradesinin bazı taşınmazlar bakımından muvazaalı, diğerleri bakımından ise muvazaalı olmadığını kabul etmenin bir başka ifade ile miras bırakanın iradesine bölmenin olanaksız olduğu-
Muris muvazaası iddiasıyla tapu kaydının iptali ile tescil istenmesi gerekirken, tapu kaydının dayanağını teşkil eden satışın iptalinin istenilmesi doğru değil ise de, yargısal uygulamalarda ve öğretide bu talebin tapu iptali olarak değerlendirildiği-
Terekenin aktifinin miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalar olduğu, terekenin pasifinin ise miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler olduğu, aktiften belirtilen borçların indirilmesi sonucunda net terekenin belirleneceği,mirasbırakanın saklı paya tecavüz edip etmediğinin net tereke miktarı üzerinden hesaplanması gerekeceği, tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığının objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği-
Annesinin tapu iptal ve tescil davasını kazanması halinde bir yönü itibariyle kendisinin de menfaati olabileceğine rağmen temliklerin muvaazalı olmadığını beyan eden tanığın beyanlarına itibar edilmesi gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davada, davalının gizli bağış iddiasına dayalı tapu iptali-tescil isteği bakımından 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İBK'nın uygulanamayacağı gözetilerek davalı hakkındaki davanın reddine karar verileceği-