Muvazaanın objektif koşulları mevcut değilse de, mirasbırakanın mevduatında külliyetli miktarda nakit parasının bulunması ve davaya konu taşınmazı satmaya ihtiyacının bulunmaması, taşınmaz temlik edildikten çok sonra mirasbırakanın ölümüne kadar kullanmaya devam ettiği ve satışı vekâleten gerçekleştirenin ilk eşten olma çocuğu olduğu gözetildiğinde temlikteki amacın mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğunun kabulü gerekeceği-
Tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemli davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması yönünden gerekli araştırmanın yapılması, bu iddiaların kanıtlanamaması durumunda tenkis isteminin değerlendirilmesinin gerekeceği-
Ölünceye kadar bakma akdi ile yapmış olduğu ivazlı tasarruf niteliğindeki temliklerin tenkise tabi olmayacağı, koşullarının gerçekleşmesi halinde 1.4.974 tarih ½ sayılı İ.B.K. gereğince muris muvazaasına ilişkin tapu iptal ve tescil davasına konu teşkil edeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü süre olmadığı gibi davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesinin gerekeceği-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde 564. maddedeki tercih hakkının gündeme geleceği, böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanmasının söz konusu olamayacağı, daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmayacağı, o zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değerinin belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların açtıkları ilk dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olup, eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı gibi; muris muvazaasına dayalı olarak ilk ele karşı açtıkları diğer dava da, kendisine husumet yöneltilen kişinin (H.’in) anılan davanın açıldığı tarih itibariyle kayıt maliki olmadığından, o davada verilen kararın eldeki davayı bağlamayacağı-
Murisin davacılardan mal kaçırmasını gerektirecek herhangi bir sebebinin bulunduğu kanıtlanamadığından temlikin muvazaalı olduğunun kabul edilemeyeceği-
Temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla değil, murisin kızının borçlarının ödenmesi niyetiyle yapıldığı bildirilmiş ise, muvazaalı temlik yapıldığından söz etme olanağı olmadığı-
Mirasbırakanın kök murisinden intikal eden... tarihli akitle davalıya temlik ettiği miras payı bakımından davanın kabulüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalının aynı akitle diğer mirasçılardan edindiği payların da kabul kapsamına alınmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-