Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü süre olmadığı gibi davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesinin gerekeceği-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde 564. maddedeki tercih hakkının gündeme geleceği, böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanmasının söz konusu olamayacağı, daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmayacağı, o zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değerinin belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların açtıkları ilk dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olup, eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı gibi; muris muvazaasına dayalı olarak ilk ele karşı açtıkları diğer dava da, kendisine husumet yöneltilen kişinin (H.’in) anılan davanın açıldığı tarih itibariyle kayıt maliki olmadığından, o davada verilen kararın eldeki davayı bağlamayacağı-
Murisin davacılardan mal kaçırmasını gerektirecek herhangi bir sebebinin bulunduğu kanıtlanamadığından temlikin muvazaalı olduğunun kabul edilemeyeceği-
Temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla değil, murisin kızının borçlarının ödenmesi niyetiyle yapıldığı bildirilmiş ise, muvazaalı temlik yapıldığından söz etme olanağı olmadığı-
Mirasbırakanın kök murisinden intikal eden... tarihli akitle davalıya temlik ettiği miras payı bakımından davanın kabulüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalının aynı akitle diğer mirasçılardan edindiği payların da kabul kapsamına alınmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
1086 sayılı HUMK’nun 92. maddesi hükmünün, kabulün iki taraftan birinin diğerinin netice-i talebine muvafakat etmesi olarak belirtildiği ve aynı Yasa’nın 95. maddesi hükmünde kabulün kesin hükmün hukuki neticelerini doğuracağının öngörüldüğü, o halde mahkemece davalının “kabul beyanı gözetilmek suretiyle” bir karar verilmesinin gerekeceği-
Miras bırakandan intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılarak, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli, mahallinde keşif yapılarak intikal eden malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak değinilen anlamda bir mal kaçırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmasının gerekeceği-
Mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirastan mal kaçırma amaçlı olmadığı ve minnet duygularına dayalı olarak temlikin gerçekleştirildiğinin kabulü gerekeceği-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde tercih hakkı gündeme gelecektir, böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamayacağından davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesinin gerekeceği-