Miras bırakanın varlıklı bir kişi olduğu, davacının murisin oğlu, davalının ise murisin eşi ve davacının öz annesi olduğu, miras bırakanın eşi olan davalıya, dava konusu taşınmazın ½ payının temliki ile beraber, dava dışı bir taşınmazın ½ payını da satış suretiyle temlik ettiği, davalının ise, başka bir taşınmazdaki bağımsız bölümlerin ½ şer paylarını eşi olan murise satış suretiyle temlik ettiği; bu durumda tapu kaydının iptalinde menfaati olan tanıkların dahi temlikin muvazaalı olmadığına dair davalı lehine beyanda bulundukları gözetildiğinde, miras bırakan ile eşi davalı arasında karşılıklı taşınmaz devirleri yapıldığı, murisin iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amacının olmadığı-
Miras bırakanın mirasçılık belgesinde belirlenen tek mirasçısı olan davacının, yargılama sırasındaki ölümü ile şahsiyetinin son bulduğu; bu nedenle davada yer alan dahili davacılar adına miras payları oranında tescile karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınacağı, tarafların tüm delillerinin toplanacağı, soruşturmanın eksiksiz olarak tamamlanacağı, miras bırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise, diğer muris muvazaası iddiasının araştırılıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları; mirasçılardan birisinin ya da birkaçının terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği-
Murisin dava konusu taşınmazı diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla değil, evlilik hediyesi olarak verdiğinin kabulü ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mirasbırakanın temlik tarihinde 73 yaşında olduğu, murisle davalı tarafın ilgilendiği, ölünceye kadar bakma akitlerinin ivazlı akitlerden olup davalının bakım borcunu yerine getirdiği, temlikin gerçek bakım karşılığı olduğu mal kaçırmanın amaçlanmadığının kabulü gerekeceği-
Miras bırakan tarafından davalıya yapılan pay temlikine konu resmi akit getirtilmediği gibi, miras bırakanın başkaca malvarlığının olup olmadığı, sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı ve o tarih itibariyle davalının alım gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmadığı; bu nedenle belirtilen konular hakkında araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafın iddiasını kanıtlar nitelikte delil bildiremediği, aynı tarihli akitle iki taşınmazın birlikte temlik edilmiş olması muvazaa olgusunun kanıtı olarak kabul edilmiş ise de bu gerekçenin tek başına temliki işlemin muvazaalı olduğu sonucuna götürmediği, saptanan gerçek bedel akitte gösterilen bedelden çok fazla ise de; salt bedeller arasındaki aşırı oransızlığın tek başına muvazaanın delili olmayacağı, ayrıca mirasbırakanın davalı oğlunu tercih etmesini gerektirir somut bir belge ve bilgi de sunulamadığı, bu nedenlerle mirasbırakanın satış akdiyle yaptığı temlikinin gerçek iradesini yansıttığı-
Muris muvazaasına ilişkin davalarda, adil ve doğru bir çözüme ulaşılabilmesi için, davalıya yapılan temlikin miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu, bu nedenle ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasının zorunlu olduğu-
Mirasbırakan ile davalı arasında yapılan satış sözleşmesinde çekişmeli taşınmazın satışına ilişkin yükümlülüklerin belirlendiği, buna istinaden davalının kararlaştırılan tarihlerde satış bedelini miras bırakanın banka hesabına yatırdığı fakat bu hususun mahkemece değerlendirilmediği, ayrıca murisin diğer çocukları ile olan beşeri ilişkileri, mal satmaya ihtiyacı olup olmadığı ve başka taşınmazları bulunup bulunmadığının da yeterince araştırılmadığı, bu nedenlerle mirasbırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekeceği-