Yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin davada, mahkemece "varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınması, medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılması, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise ödeme için adına açılan banka hesabında kayıtlı yerleşim yerinin saptanması, özellikle davalının boşanmış olduğu eşiyle tekrar evlenmiş olması, boşanılan eşin denetmen raporunda birlikte yaşadıklarına dair beyanı dikkate alınarak bu dönem yönünden de değerlendirme yapılarak 'boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama' olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesi gerektiği"-
davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının tüm ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı kabul edilmiş ise de, puantaj listelerinden davacı işçinin tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığına dair bilgi bulunmadığı, işverence temyiz dilekçesine eklenen puantaj çizelgesinde mesai üç bölümünün resmi tatil günleri çalışması olduğu açıklandığından, ödeme iddiası itiraz mahiyetinde olduğundan ve yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceğinden, işyerinin kamu işyeri olduğu ve çalışmaların belgelere dayalı olarak yapıldığının kabul edilmesi gerektiği de dikkate alınarak puantaj kayıtlarının da incelenerek karar verilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı ile ücret, resmi tatil, asgari geçim indirimi, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Sözleşmeden doğan ikramiye hakkının yönetim kurulunca tek taraflı olarak ortadan kaldırılamayacağı sonucuna varılması isabetliyse de karara esas alınan bilirkişi raporunda kısmen net, kısmen de brüt ücret esas alındığı halde, mahsupların bu yön gözetilmeden yapıldığı ve yapılan hesaplamaların davalının sunmuş olduğu belgelerle örtüşmediği anlaşıldığından verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirdiği-
Bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplamalarda, davacıya ödenmesi gerekli aylık ücret miktarı, brüt 2.012,04 TL tutarında esas alındığı, bozmadan sonra ise yapılan yargılama neticesinde, her ne kadar bir kısım dönemler bakımından idari şartnameye göre, brüt 2.012,04 TL'den daha fazla aylık ücret miktarı ödenmesi gerektiği anlaşılmakta ise de, mahkemece verilen ilk karar, davacı tarafça temyiz edilmediğinden, davalılar lehine doğan usulü kazanılmış hak gereği, artık hesaplamalarda esas alınması gereken aylık ücret miktarının brüt 2.012,04 TL'den daha fazla kabul edilmesinin mümkün olmadığı-
Davacı işçinin fazla mesai alacağını ispatlaması durumunda, iş akdini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerektiği-
İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğu - İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve genel tatil çalışma ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, ancak ihtirazi kayıt konulmuş olması halinde bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille ispatlanabileceği-
Kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatil ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, davacının 18.09.2014 harçlandırma tarihli ıslah dilekçesinin davalı vekiline 19.09.2014 tarihli celsede tebliğ edildiği ve davalı vekilince 26.09.2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşıldığı, ıslah tarihi itibari ile zamanaşımına uğrayan alacak bulunduğuna göre; davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirdiği-
Kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-