Davacı tanıklarının çalıştıkları süreler belirlenerek, beyanlarının sadece kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak değerlendirilmesi gerekirken, hesaplama yapılan çalışma döneminin tamamını kapsayacak şekilde geniş yorumlanarak fazla çalışma hesabına esas alınmasının hatalı olduğu- Davacının haftanın 5 günü 08:30-19:00 saatleri arasında, haftanın 1 günü ise 08:30-21:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmişse de, 08:30-21:00 saatleri arasındaki çalışma süresi 12,5 saat olduğu halde 13,5 saat kabul edilerek hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesinin hatalı olduğu- Bilirkişi raporunda, bir kısım imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuklarının bulunduğu, tahakkuk ve imza bulunan aylardan 2013 yılı Temmuz ve Ağustos ayının da hesaplamada dışlanacağı belirtilmesine rağmen, hesap tablosunun Temmuz-Ekim 2013 bölümünde hafta sayısının 14 hafta olarak gösterildiği ve 2013 yılı Temmuz ve Ağustos ayları dışlanmadan hesaplama yapıldığı görüldüğünden, bunun yerine eksiklik ve hesap hataları giderilerek, 2013 yılı Temmuz ve Ağustos ayları dışlanarak yeniden yapılacak hesaba göre fazla çalışma alacağını hüküm altına alınması gerektiği- Davacıya sağlanan yemek yardımının miktarı konusunda yapılmış piyasa araştırması mevcut olmayıp, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve bilirkişinin esas aldığı rakama itibar edilmesi hatalı olduğundan, mahallindeki ilgili yerlerden sorulmak sureti ile (Lokantacılar odası, belediye gibi) fesih tarihi itibari ile yemek yardımının nakti değerinin tespitiyle, buna göre giydirilmiş ücrete eklenme yapılması gerektiği-
Her iki davalı arasında alt-asıl işverenlik ilişkisi bulunduğundan, davalı şirketin de hüküm altına alınan davacının işçilik alacaklarından İş Kanunun 2/6 maddesi uyarınca ilerde rücu hakkı baki kalmak şartıyla diğer davalı şirket ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu- İşverence, davacıya ait ücret bordroları veya davacının ücret miktarını gösterir herhangi bir belge dosyaya ibraz edilmemiş olup, mahkemece; davacının bildirilen ücret miktarı ile çalıştığı kabul edilerek, işçilik alacakları hüküm altına alınmış ise de, davacının yaptığı işin ( demir direk alt ve üst montajları iletken çekimi, askı gergi takımı hırdavatlarının montajı, ikaz küresi/levhalar vb. bağlantı işlerin) nitelikli oluşu, tanık beyanları ve emsal ücret araştırması dikkate alındığında, davacının iddia ettiği ücret miktarı ile çalıştığının kabulü gerektiği-
Davacının, iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep ettiği davanın kısmi dava olarak açıldığı; davacının 24.12.2007 tarihinden öncesi için hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta sonu çalışması alacakları zamanaşımına uğramış olmasına rağmen, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığını belirten hatalı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Davacı tanıkları .... ve ....' in beyanları ile davacının bütün hafta tatillerinde çalışmış olmasına göre bilirkişi tarafından hesap yapılmış ve mahkemece hükme esas alınmış ise de, bu tanıklar temizlik işçisi olarak çalışmış olup davacının çalışmasını en iyi bilecek kendisi gibi güvenlik görevlisi olan tanığı .... davacının haftada bir gün izin kullandığını beyan ettiği- Davacı ile birlikte aynı işi yapıp işten çıkarılan ....' nun Dairemizden incelemeden geçerek onanan aynı mahkemenin 2010/ 342 E.-2014-263 K. sayılı dosyasında da hafta tatili talebi reddedilmiş olmakla, davacının hafta tatilinde çalışmadığı ve bu nedenle hafta tatili ücreti alacağı talebinin reddedilmesi gerektiği- Davacının banka ödemeleri ile uyumlu 2008 yılı Ekim ayı ve 2009 yılı Nisan ile Mayıs ayları maaş bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuku bulunduğu- Tahakkuk bulunan bu günlerin ulusal bayram ve genel tatil alacağı hesabından dışlanması gerekirken davacıya hiç ödeme yapılmamış gibi tüm çalışma süresi için ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplayan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
Davalı işverenin tüm işçilerin mesleklerini dikkate almadan bordroda asgari ücret üzerinde gösterdiği, işçilerin mesleklerinin farklı olması, kıdemleri dikkate alındığında tüm işçilerin ücretinin asgari ücret olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği- Davacının kıdemi, mesleği, fiilen yaptığı iş belirtilerek, iş kolu ile ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından veya iş kolunda birim işçilik fiyatları esas alınarak emsal ücret araştırılması ve bu emsal ücret diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek davacının ücreti tespit edilerek davacının tazminat ve alacaklarının belirlemesi gerektiği- 
Mahkemenin kabulüne göre de davacı işçi davalılara ait nakil hattı yapım işinde çalıştığı, davalı ... Şirketinin dava dışı ...'tan aldığı işi diğer davalı ... Şirketine ihale ettiği, davacının bu iş kapsamında çalıştığı, her iki davalı arasında alt-asıl işverenlik ilişkisinin bulunduğu ve davalı ... Şirketinin de hüküm altına alınan davacının işçilik alacaklarından İş Kanunun 2/6 maddesi uyarınca ilerde rücu hakkı baki kalmak şartıyla diğer davalı ... Şirketi ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu gözetilmeksizin, davalı ... Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacının, ... Enerji Nakil Hattı İşinde, demir direk alt ve üst montajları iletken çekimi, askı gergi takımı hırdavatlarının montajı, ikaz küresi/levhalar vb. bağlantı işlerinin yapımında çalıştığı, işverence, davacıya ait ücret bordroları veya davacının ücret miktarını gösterir herhangi bir belge dosyaya ibraz edilmediği- Davacının, ...'na bildirilen ücret miktarı ile çalıştığı kabul edilerek, işçilik alacakları hüküm altına alınmış ise de, davacının yaptığı işin nitelikli oluşu, tanık beyanları ve emsal ücret araştırması dikkate alındığında, davacının iddia ettiği ücret miktarı ile çalıştığının kabulü gerektiği- 
Her iki davalı arasında alt-asıl işverenlik ilişkisinin bulunduğu ve davalı ... Şirketinin de hüküm altına alınan davacının işçilik alacaklarından İş Kanunun 2/6 maddesi uyarınca ilerde rücu hakkı baki kalmak şartıyla diğer davalı ... Şirketi ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu- Davacının yaptığı işin nitelikli oluşu, tanık beyanları ve emsal ücret araştırması dikkate alındığında, davacının iddia ettiği ücret miktarı ile çalıştığının kabulü gerektiği-
Kişinin kendi muvazaasına dayanamayacağı- İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanlarının gözetilmesi ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- SGK hizmet döküm cetvelindeki ücretin, prime esas kazanç olması nedeniyle içinde, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ya da hafta tatili ücreti olabileceği gibi işyeri uygulaması olması durumunda primleri de içeren bir ücret olduğu- İşçinin itiraz etmemiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı bordrosunda belirtilen ücret esas alınarak ihbar tazminatı alacağının hesaplanması gerektiği- 
Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödetilmesi talebiyle açılan davada, dosyadaki ... belgelerinin incelenmesinden 20.10.2000-14.03.2002 tarihleri arasında davacının işvereni olarak görünen “21041757034” nolu işyerinin ünvanının “... Ortaklığı”, işyeri yetkilisinin ise “...” olduğu, “2091141” sicil nolu davalı şirketin yetkilisinin de “...” olduğu, nitekim davalı tanığı ...'in de beyanında, davacının 2001 yılında işe girdiğini belirttiği, bu durumda davacının 20.10.2000-14.03.2002 tarihleri arasında çalıştığı işveren ile 15.03.2002 tarihinden sonra çalıştığı davalı işveren arasında organik bağ bulunduğu anlaşılmakla, 20.10.2000-14.03.2002 tarihleri arasındaki sürenin işçilik alacakları hesabında dikkate alınmamasının hatalı olduğu- Kıdem ve ihbar tazminatlarına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş K. mad. 32'de sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin göz önünde tutulacağı, ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler tazminat hesabında dikkate alınacağı, davacı tanığı ...'ın beyanından, barınmanın davalıya ait olduğu anlaşılmakla barınma bedelinin kıdem ve ihbar tazminatları hesabına esas alınan giydirilmiş brüt ücretin tespitinde dikkate alınmamasını hatalı olduğu- Bilirkişi raporundan sonra ve ödeme def'i niteliğinde sunulan izin belgeleri ile puantaj kayıtlarının değerlendirmeye tabi tutulmamasının hatalı olduğu- 
Kıdem, ihbar tazminatları ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsili talebiyle açılan davada, işverenin şoförü ve koruması olarak çalışan davacının ücret konusundaki iddiasının tanıklarıyla doğrulandğı, davacının iddia ettiği aylık ücrete davalılar tarafından da yargılama boyunca bir itirazda bulunulmadığı, herhangi bir delil de gösterilmediğinden, davacının fesih tarihi itibari ile aylık ücretinin ..TL net olduğu kabul edilerek işçilik alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağı-
Davalı tarafından ibraz edilen 2012/Ekim-2013/Haziran arası dönemdeki ücret bordrolarında fazla mesai ücreti tahakkukları bulunduğu, bordroların bir ihtirazi kayıt konmadan davacı tarafından imzalandığı tespit edildiğinden fazla mesai ücreti hesabında fazla mesai tahakkuku bulunan ayların dışlanması gerektiği-