Kişinin kendi muvazaasına dayanamayacağı- İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanlarının gözetilmesi ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- SGK hizmet döküm cetvelindeki ücretin, prime esas kazanç olması nedeniyle içinde, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ya da hafta tatili ücreti olabileceği gibi işyeri uygulaması olması durumunda primleri de içeren bir ücret olduğu- İşçinin itiraz etmemiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı bordrosunda belirtilen ücret esas alınarak ihbar tazminatı alacağının hesaplanması gerektiği-
Davalı tarafından ibraz edilen 2012/Ekim-2013/Haziran arası dönemdeki ücret bordrolarında fazla mesai ücreti tahakkukları bulunduğu, bordroların bir ihtirazi kayıt konmadan davacı tarafından imzalandığı tespit edildiğinden fazla mesai ücreti hesabında fazla mesai tahakkuku bulunan ayların dışlanması gerektiği-
Kıdem, ihbar tazminatları ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsili talebiyle açılan davada, işverenin şoförü ve koruması olarak çalışan davacının ücret konusundaki iddiasının tanıklarıyla doğrulandğı, davacının iddia ettiği aylık ücrete davalılar tarafından da yargılama boyunca bir itirazda bulunulmadığı, herhangi bir delil de gösterilmediğinden, davacının fesih tarihi itibari ile aylık ücretinin ..TL net olduğu kabul edilerek işçilik alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağı-
Kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamasına esas ücret belirlenirken davacı işçiye sağlanan sosyal hakların parasal karşılığının da çıplak ücrete eklenmesi gerektiği- Davacıya sağlanan yol ve yemek sosyal haklarının gerekirse ilgili Ticaret ve Sanayi Odasına sorulmak suretiyle parasal karşılığı tespit edilerek tazminata esas ücret eklenmek suretiyle hesaplama yapılıp, davacının yapmış olduğu ödemeler mahsup edilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Fazla mesai ücreti gece çalışması gibi istisnalar hariç haftalık 45 saati aşan çalışmalar için söz konusu olup, fazla mesai süresinin haftalık çalışma süresi üzerinden hesaplanması gerektiği, günlük çalışma süresi üzerinden hesaplama yapılamayacağı- Tanık beyanlarına göre gece ve gündüz olmak üzere işyerinde vardiyalı çalışma yapıldığı anlaşıldığından, gece vardiyasında günlük 7,5 saati aşan çalışmaların fazla mesai hesaplamasında dikkate alınmamasının hatalı olduğu- Davacının işyerine ulaşım için yolda geçirdiği sürelerin çalışma süresi içerisinde değerlendirilemeyeceği- Günlük çalışma süresi hesaplanırken davacı işçinin fiilen çalıştığı sürelerin dikkate alınacağı- Davacı tanıkları işyerinde 07.00-18.00 saatleri arasında günlük 11 saat çalışıldığını, gece vardiyasında da yine 11 saat çalışıldığını beyan etmiş olduğundan, hesaplamaların bu saatler üzerinden yapılması gerektiği- Davalı tarafından fazla mesailere karşılık yapılan ödemelerin ait olduğu ayların hesaplamada dışlanmak yerine yapılan hesaplamadan mahsubunun da hatalı olduğu- Dosyada bulunan izin belgelerinin hesaplamalarda dikkate alınmamasının hatalı olduğu- Gerekirse tanıklar yeniden dinlenmek suretiyle davacının vardiya sistemi belirlenerek davacı tanık beyanlarında belirtilen saatler üzerinden, gece vardiyasında çalışılan dönemler de belirlenip, gündüz vardiyası için haftalık çalışma süresi, gece vardiyası için ise günlük 7,5 saati aşan çalışma süresi hesaplanarak yapılan fazla mesailer belirlendikten sonra, dosyada bulunan izin belgelerinin ait olduğu dönemler ile davalı tarafından yapılan fazla mesai ödemelerinin ait olduğu aylar hesaplamalardan dışlanmak suretiyle çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Dosyaya "Pazar izinlerine mahsuben" açıklamalı izin talep formları sunulmuş olup bu formlardan davalı işyerinde hafta tatili izinlerinin toplu kullandırıldığı anlaşıldığından, bilirkişi raporunda bu izin belgelerinin dikkate alındığı belirtilmiş ise de ne şekilde dikkate alındığı denetime elverişli şekilde gösterilmediğinden ve diğer hastalık, mazeret gibi diğer izin belgelerinin de dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece, tüm izin belgelerinin dökümü yapılarak davacının çalıştığı hafta tatilleri belirlenerek izin belgeleri ve tanık anlatımları da dikkate alınması, bordrolarda hafta tatili mesai adı altında yapılan zamlı ödemeler varsa bu aylar da hesaplamada dışlanarak çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT. mad. 13/1 gereği değeri parayla ölçülebilen davalarda hükmedilecek avukatlık ücretinin kabul ve reddedilen miktarı geçmemek koşuluyla aynı Tarifenin İkinci Kısmında belirlenen maktu ücretlerin altında kalmamak üzere nispi olarak hesaplanacağı düzenlendiği-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14343, K: 8699-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14350, K: 8702-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14365, K: 8707-
5510 Sayılı Kanun'un mad. 56/2 hükmüne dayanılarak açılan davada, boşandıktan sonra eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulup sonuca gidilmesi gerektiği-
Davacı davalı işverene ait iş yerinde 5 yıl 1 ay süre ile pizza ustası olarak çalışmış olup ait aylık net 1.000,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, işverence dosyaya bordro ibraz edilmediği ancak hizmet döküm cetvelinde davacının ücretinin asgari ücret olduğu görülmüş olup, davacı tanığı davacının aylık 1.000,00 TL ücret aldığını beyan etmiş, davalı tanığı ise, davacının ne kadar ücret aldığını bilmediğini ifade etmiş olup bilirkişi raporunda, davacının asgari ücret aldığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hesaplanmış ise de, usulünce emsal ücret araştırması yapılmadan davacının yaptığı iş ve çalışma süresi göz önüne alındığında ücretinin asgari ücret olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu-