Mahkemece, ihtiyati haciz isteminde ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesine ilişkin tüm belgelerin getirtilip ipoteğin hangi borçlunun borcunu teminen verildiği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararında, "geminin seferden menine" ilişkin hüküm bulunmasa da, ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında, icra müdürlüğünün geminin seferden menine ilişkin işleminde, TTK.'nun 1366-1. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı- 
Alacaklı vekili tarafından talep dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen hesap kat'ı ile "borcun bir hafta içinde ödenmesi" ihtarını içerir ihtarnamenin muhatap borçluya tebliğ edildiği, bu durumda mahkemece, ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği nazara alınarak, İİK'nın 257. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın varlığı hakkında kanaat edinilmesinin” yeterli görüldüğü, bunun kesin bir ispat şeklinde anlaşılamayacağı, “alacağın yargılamayı gerektirmemesi” şeklinde bir koşulun kanunda öngörülmediği, alacaklı tarafından fatura ve sevk irsaliyesinin ibraz edildiği, bu belgelerden alacağın varlığına kanaat getirildiği gerkeçesiyle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinin isabetsiz sayılmayacağı-
Adi ortaklık hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, ortaklığı oluşturan ortaklar aleyhine talepte bulunulması gerektiği-
Somut olayda taşınmazın sadece asıl borçlunun sorumluluğunun teminatı için ipotek verildiği dikkate alınarak, kefil yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin kesinleşmesinden sonra rehinli malın seferden men edildiği ve dolayısıyla ihtiyati haciz kararının infazının söz konusu olmayıp, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibin kesinleşmesinden sonra doğrudan satış safhasına geçileceğinden icra dairesinin geminin hareket etmesini engelleyecek tedbirleri alması zorunlu olup; seferden menin yalnızca sicile şerhinin, geminin hareket kabiliyeti nedeniyle rehinli alacaklının hakkının korunması bakımından yeterli güvenceyi sağlamadığından, icra müdürlüğünün işlemine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin kesinleşmesinden sonra rehinli malın seferden men edildiği ve dolayısıyla ihtiyati haciz kararının infazının söz konusu olmayıp, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibin kesinleşmesinden sonra doğrudan satış safhasına geçileceğinden icra dairesinin geminin hareket etmesini engelleyecek tedbirleri alması zorunlu olup; seferden menin yalnızca sicile şerhinin, geminin hareket kabiliyeti nedeniyle rehinli alacaklının hakkının korunması bakımından yeterli güvenceyi sağlamayıp icra müdürlüğünün işlemine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, ihtiyati haciz istemine konu alacağın miktarı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınmak suretiyle talebin reddine karar verildiği; mahkemece, İcra ve İflas Kanunu'nun 257/1 maddesinin değerlendirilerek şartlarının gerçekleşmesi halinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçe ile talebin reddedilmesinin doğru olmadığı-
"İhtiyati hacze dayanak teşkil eden bononun başka bir sözleşmenin teminatı olarak alındığı yönünde kuvvetli karine oluştuğu" gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği, isteme dayanak senet metninde, bononun kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine dair herhangi bir ibare ve açıklık bulunmadığı gibi, dosyada bu yolda herhangi bir delil de bulunmadığı- Bu durumda, yazılı gerekçe ile "talebin reddine" karar verilmesi doğru görülmemiş, ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulması gerektiği-