Çekleri keşide eden borçlunun Ticaret Siciline kayıtlı olan adresinde faaliyet göstermediği, şirketi kapatıp gittiği ve adresinin bilinmediği dosyada mevcut haciz tutanağıyla tespit edilmiş olup, dosya kapsamında borçluya Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat işlemlerinin yerine getirildiği ve borçluya ulaşılamadığı da gözetilerek, İİK'nın 257/2. maddesindeki şartların oluştuğunun kabulü ile talebin kabulüne ve ihtiyati hacze karar vermek gerekeceği-
Banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin talepte, İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesindeki şartların oluştuğu, hesabın gayri nakit alacaklar yönünden de katedildiği ve gayri nakit alacağa ilişkin istemin de genel kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
"Dava konusu çekin davalı tarafından faktoring sözleşmesi uyarınca dava dışı şirketten alındığı, çeke ilişkin fatura ve kayıtların mevcut olduğu, davalıdan ilk cirantanın imzasının sahteliğini bilebilcek durumda olmadığı, 6762 sayılı TTK'nın 704. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki iktisabı sırasında ağır kusurlu yada kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı" gerekçesiyle verilen "davanın reddine" dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Mahkemece, "talebe konu çeklerden karşılıksız çıkan çek yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne" karar verilmiş, diğer çekler yönünden "muacceliyet ve ibraz koşulunun yerine gelmediği" gerekçesiyle talep reddedilmiş ise de, muacceliyet şartı gerçekleşmemiş çeklerle ilgili borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya yönelik hileli işlemlerde bulunduğu konusunda dosyaya alacaklı tarafından sunulan gazete haberleri ve diğer deliller gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Talep, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup, İİK’nın 68/b maddesine göre, hesap kat ihtarının borçlu adresine ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı- Kat ihtarı borçluların adresine tebliğe çıkarılmış; borçlulardan H. S. Y.'a tebliğ edilmiş, diğer borçlu N. M. Y.'a çıkarılan tebligat ise iade edildiğinden, mahkemece, TBK’nın 586/1 maddesinde düzenlenen "ifada gecikme ve ihtarın sonuçsuz kalması" koşulu gerçekleşmiş bulunduğundan, talebin kabulü gerekeceği-
Bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olarak, mahkemece "ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmiş, ancak, İİK’nın 257 vd. maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz şartlarının, talep dayanağı bononun vadesinin gelmesi ve ödenmemesi karşısında gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece "ihtiyati haciz talebinin kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz istemine konu çek hakkında "ödemeden men yasağı" kararı verilmiş olması tek başına ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceğinden, ihtiyati haciz isteminin reddedilemeyeceği-
Bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin çeke dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak, ihtiyati haciz bir "takip işlemi" olmadığından, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/8 maddesindeki yasal düzenlemenin ihtiyati hacizde uygulanamayacağı, ihtiyati haciz talebi yönünden İİK'nın 257/2 madde ve fıkrasındaki yasal koşulların oluşup oluşmadığına göre bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
Mahkemece, "6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 583 vd. maddeleri uyarınca kefalet için öngörülen şartların bulunmadığı" gerekçesiyle, "ihtiyati haciz isteminin reddine" karar verilmiş ise de, kefalet sözleşmesinde müteselsil kefiller için muacceliyet hükmü bulunup bulunmadığı ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 583 vd ile 586. maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılıp değerlendirilerek, sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-