Kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK. mad. 584/3 gereğince ticaret şirketinin ortakları tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eş rızası aranmayacağı-
Kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK. mad. 584/3'e göre ticaret şirketinin ortakları tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eş rızası aranmayacağı- Müteselsil kefillerin birbirleri ile evli oldukları ve kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla birlikte imzaladıkları için kefaletlerinde rıza aranmayacağı-
Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük süre içinde şikayet yoluna başvurulması gerektiği, şikayet yoluna başvurulmaması nedeniyle şikayet olunan yönünden sıra cetvelinin kesinleştiği, şikayet olunanın, asıl şikayet üzerine, karşı şikayette bulunabileceğinin kabul edilemeyeceği- Takip hukukuna özgü şikayet kanun yolunda, dava prosedüründe tatbiki mümkün asli müdahale isteminde bulunmasının da kabul edilemeyeceği- Mahkemece, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak sıra cetveli düzenleneceği, ihtiyati tedbirlerin dikkate alınamayacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ve kazaya karışan aracın üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş olup mahkemece, ihtiyati hacze karar verilmesinin isabetli olduğu-
Vadesi gelmemiş alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşulları arasında sayılan hususlardan hiçbirisinin varlığı konusunda kesin delil aranmamakla birlikte haklı ve makul görülecek bir delil de sunulmamış olduğundan ihtiyati haczin koşullarının oluşmadığı-
Sunulan çeklerin ileri tarihli olmaları ve İİK. mad. 257/2 uyarınca, vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haczin koşullarından olan "borçlunun belirli yerleşim yerinin bulunmaması ya da borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla malları gizlemeye, kaçırmaya ya da kaçmaya hazırlanması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasına" ilişkin koşulların gerçekleşmediği görüldüğünden, ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği-
BA-BS formlarında bildirilen miktarlar kadar ödeme yapıldığı kanıtlanamadığından, dava konusu alacak hususunda ihtiyati haczin kabulüne dair yeterli kanaat oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Trafik kazasında davacıların murisinin ölmesi üzerine davalılar hakkında destekten yoksunluk nedeniyle maddi-manevi tazminat istemli açılan dava sebebiyle davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep edilmiş olup, mahkemece, talebin İİK.’nun 257. maddesindeki koşullara uygun olduğu gerekçesiyle, borçlunun borca yetecek kadar menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İhtiyati haciz talp eden bankanın gönderdiği ihtarnamedeki adres kredi sözleşmesinde belirtilen adres olduğundan ve adres değişikliği olduğunun bankaya bildirildiğinin iddia ve ispat edilmediğinden, yapılan bu tebligatın geçerli ve yeterli olduğunun ve ayrıca tebliğ edilmesinin gerekmediğinin kabulü gerektiği-
İİK'nın 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haczin yasal koşullarının mevcut olduğu anlaşıldığından, davalı-karşı davacı vekilinin "ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir"e itirazının reddi ile ihtiyati haczin aynen devamına, ayrıca her ne kadar İİK'nın 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haczin yasal koşullarının davalı-karşı davacılar yönünden mevcut olduğu, bu itibarla ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu görülse de davalı-karşı davacılar yönünden verilen "ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbir"in, mahkemece teminat mektubu mukabilinde değiştirildiği, davalı-karşı davacılar vekilinin dilekçesi ile müvekkillerinin payına düşen teminat miktarının belirlenmesi ve bedellerinin belirlenmesinden sonra teminat mektuplarının değiştirilmesi talebinin davanın mahiyeti, bulunduğu aşama dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii edilecek olması gözetildiğinde talebin bu aşamada reddine, talebin bilirkişi incelemesinden sonra talep halinde ele alınmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-