Çekleri keşide eden borçlunun Ticaret Siciline kayıtlı olan adresinde faaliyet göstermediği, şirketi kapatıp gittiği ve adresinin bilinmediği dosyada mevcut haciz tutanağıyla tespit edilmiş olup, dosya kapsamında borçluya Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat işlemlerinin yerine getirildiği ve borçluya ulaşılamadığı da gözetilerek, İİK'nın 257/2. maddesindeki şartların oluştuğunun kabulü ile talebin kabulüne ve ihtiyati hacze karar vermek gerekeceği-
Bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olarak, mahkemece "ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmiş, ancak, İİK’nın 257 vd. maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz şartlarının, talep dayanağı bononun vadesinin gelmesi ve ödenmemesi karşısında gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece "ihtiyati haciz talebinin kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
Talep, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup, İİK’nın 68/b maddesine göre, hesap kat ihtarının borçlu adresine ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı- Kat ihtarı borçluların adresine tebliğe çıkarılmış; borçlulardan H. S. Y.'a tebliğ edilmiş, diğer borçlu N. M. Y.'a çıkarılan tebligat ise iade edildiğinden, mahkemece, TBK’nın 586/1 maddesinde düzenlenen "ifada gecikme ve ihtarın sonuçsuz kalması" koşulu gerçekleşmiş bulunduğundan, talebin kabulü gerekeceği-
Mahkemece, "talebe konu çeklerden karşılıksız çıkan çek yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne" karar verilmiş, diğer çekler yönünden "muacceliyet ve ibraz koşulunun yerine gelmediği" gerekçesiyle talep reddedilmiş ise de, muacceliyet şartı gerçekleşmemiş çeklerle ilgili borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya yönelik hileli işlemlerde bulunduğu konusunda dosyaya alacaklı tarafından sunulan gazete haberleri ve diğer deliller gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz istemine konu çek hakkında "ödemeden men yasağı" kararı verilmiş olması tek başına ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceğinden, ihtiyati haciz isteminin reddedilemeyeceği-
Mahkemece, "6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 583 vd. maddeleri uyarınca kefalet için öngörülen şartların bulunmadığı" gerekçesiyle, "ihtiyati haciz isteminin reddine" karar verilmiş ise de, kefalet sözleşmesinde müteselsil kefiller için muacceliyet hükmü bulunup bulunmadığı ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 583 vd ile 586. maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılıp değerlendirilerek, sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin çeke dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak, ihtiyati haciz bir "takip işlemi" olmadığından, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/8 maddesindeki yasal düzenlemenin ihtiyati hacizde uygulanamayacağı, ihtiyati haciz talebi yönünden İİK'nın 257/2 madde ve fıkrasındaki yasal koşulların oluşup oluşmadığına göre bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
İhtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı,nın İİK mad. 257 'ye göre belirlenmesi gerekirken, dosya kapsamında, çekin rehin cirosuyla verildiğine dair delil bulunmadığı halde, mahkemece alacaklı sıfatını haiz olan tarafın banka olması nedeniyle, bankaların kredi müşterilerinden ciro yoluyla aldıkları çeklerdeki ciroların rehin cirosu olduğu kabul edilerek varsayıma dayalı gerekçeyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilemeyeceği-
Asıl borçlu tarafından verilen ipoteklere ilişkin ipotek akit tabloları dosya içerisine getirtilip incelenerek, söz konusu ipoteklerin müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzalayan aleyhine ihtiyati haciz istenenin kefalet borcunu da teminat altına alıp almadığı, ipoteklerin asıl borçlu lehine verilmesi halinde bu durumun müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği hususları da değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
