Bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin çeke dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak, ihtiyati haciz bir "takip işlemi" olmadığından, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/8 maddesindeki yasal düzenlemenin ihtiyati hacizde uygulanamayacağı, ihtiyati haciz talebi yönünden İİK'nın 257/2 madde ve fıkrasındaki yasal koşulların oluşup oluşmadığına göre bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
İhtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı,nın İİK mad. 257 'ye göre belirlenmesi gerekirken, dosya kapsamında, çekin rehin cirosuyla verildiğine dair delil bulunmadığı halde, mahkemece alacaklı sıfatını haiz olan tarafın banka olması nedeniyle, bankaların kredi müşterilerinden ciro yoluyla aldıkları çeklerdeki ciroların rehin cirosu olduğu kabul edilerek varsayıma dayalı gerekçeyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilemeyeceği-
Asıl borçlu tarafından verilen ipoteklere ilişkin ipotek akit tabloları dosya içerisine getirtilip incelenerek, söz konusu ipoteklerin müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzalayan aleyhine ihtiyati haciz istenenin kefalet borcunu da teminat altına alıp almadığı, ipoteklerin asıl borçlu lehine verilmesi halinde bu durumun müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği hususları da değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK 257. maddesi gereğince muaccel olmuş ve rehinle temin edilmemiş alacaklar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği- Dosyada mevcut kat (muacceliyet) ihtarnamesinden alacaklı bankanın hesabı kat ettiği ve noterlikçe kat ihtarının gönderildiği, bu ihtarda borçlulara ödeme için bir hafta süre verildiği halde, bu süreye uyulmadan ve alacak henüz muaccel olmadan ihtiyati haciz kararı verilmesi doğru olmadığından, hükmün bozulması gerektiği-
Mahkemece, "ihtiyati haciz talebine konu edilen çekin keşide tarihi itibariyle alacağın muaccel olmadığı" gerekçesiyle "ihtiyati haciz talebinin reddi"ne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
İhtiyati haciz isteminin hangi gerekçeyle reddedildiğinin hükümde gösterilmesi gerekeceği-
İsteme dayanak senet metninde, "bononun kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine" dair herhangi bir ibare ve açıklık bulunmadığı gibi, dosyada bu yolda herhangi bir delil de bulunmadığından, alacaklı vekilinin dilekçelerinde de "dayanak bononun teminat olarak alındığına" dair bir beyana yer verilmediğinden, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilemeyeceği-
Mahkemece, haklarında ihtiyati haciz talep edilenlerin müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları nazara alınarak TBK’nun 586. maddesinde düzenlenen koşulların oluşup oluşmadığı araştırılmadan ve İİK’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen hangi koşulların oluşmadığı karar yerinde tartışılıp açıklanmadan “yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine” şeklinde hüküm kurulamayacağı-
Alacaklı banka vadesi geçmiş kıymetli evrak niteliğindeki bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğundan, talep dilekçesinde ve bono içeriğinde ihtiyati hacze konu bononun kredi sözleşmesine istinaden teminat olarak alındığına dair bir ibarenin bulunmadığı, bu suretle kredi sözleşmesine dayalı bir talep de olmadığı halde; bankanın faaliyet alanı nazara alındığında "bononun kredi karşılığında teminat olarak alınmış olabileceği" bankanın ise kredi alacağını ispat edemediği yönündeki farazi kabulle "talebin reddedilmesi" doğru olmayıp, bozmayı gerektirdiği-