İstemin, genel kredi sözleşmesine dayalı ihtiyati hacze yönelik olduğu- Alacaklı banka tarafından yapılan takipten sonra, ihtiyati haciz istenildiği anlaşılmaktadır- İhtiyati haczin koşullarının, İİK 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmekte olup, bu düzenleme içinde takipten sonra ihtiyati haciz talebini engelleyecek, herhangi bir düzenleme bulunmadığı-
Borçlu şirket ile alacaklı banka arasında protokol imzalanmış ve anılan protokolle talep dışı şirkete kullandırılan kredilere garantör olunmuş ve ayrıca bu protokolü, diğer borçlular müteselsil kefil olarak imzalanmış, böylece bu protokol ile garantör ve müteselsil kefil olarak bankaya karşı talep dışı üçüncü kişinin işyeri satışından kaynaklanan borcuna teminat vermiş oldukları- Borçlular, ihtiyati haciz talep eden banka tarafından keşide edilen ihtarnameye verdikleri cevaplarında, talep dışı kişinin borcunun işyeri satışından kaynaklanmadığını ileri sürmedikleri gibi, ihtiyati haciz talep eden bankanın rehin hakkının, taraflarına devri halinde talep edilen borcun ödeneceğini bildirmiş olduklarından, öncelikle, asıl borçlu şirket yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerekmekte olup, sözleşmeye kefil olan diğer borçlular yönünden ise, talebe konu krediden sorumlu olup olmadıkları, TBK’nın 581. vd. maddeleri uyarınca değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin "alacağın varlığına kanaat getirmesinden" anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmadığı, bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesinin yeterli kabul edildiği- Somut olayda, alacaklının, fatura sevk irsaliyesi ve teyit formlarına dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunması karşısında, alacağın varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği anlaşıldığından, ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz talebinin irsaliyeli faturaya dayandırıldığını, faturanın İİK mad. 257/1 anlamında borcun varlığını ortaya koyacak nitelikte olmadığı, alacağın varlığının ticari defterlerin incelenmesini ve yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati haczin kararının kaldırılması gerekeceğini-
İhtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri alacağın rehinle temin edilmemiş olması ise de rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği durumlarda bu kısım için ihtiyati haciz talebinde bulunulmasının mümkün olduğu-
Rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği durumlarda, bu kısım için ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceği-
Resmi ipotek senedi ve akit tablosunda ipoteğin, kefilin kefaleti için değil, asıl borçlunun borcunu teminen tesis edildiğinin anlaşılması halinde, müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği-
Akaryakıt istasyonu paket sigorta poliçesine dayalı rucuen tazminat istemine ilişkin açılan davada, hasar sonrası alınan ekspertiz raporu, davalı şirket çalışanı N.Y.'ın yazılı beyanı, ödeme belgesi birlikte değerlendirildiğinde alacağın muaccel olduğu kabul edilerek davacı lehine zarar miktarı ile sınırlı ve ihtiyati haciz konusu şeylerin 3. kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği- 
Taraflar arasında protokole göre, ihtiyati haciz talep edenin karşı tarafa ödeme yaptığı karşı tarafın sözleşme hükümleri yerine getirilmemesi üzerine sözleşmenin haklı olarak feshedildiği ve ödenen paranın iadesini talep edildiğinden, sözleşmenin yerine getirilmesinden doğan ihtilafta davalıya ödeme yapıldığına dair dosyaya yeterli kanaat verici kanıt ve belge sunulmuş olduğundan ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği- İhtiyati haciz kararının verilebilmesi için tam bir ispatın aranmadığı- Yabancı para birimi üzerinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu-
TBK. mad. 584'e eklenen 3. fıkra ile ''ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmayacağı'' ibaresinin eklendiği-  Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri aval /avalist hakkında da uygulama alanı bulacağı- Şirket yöneticisi yönünden avalist olarak sorumluluk altına girerken eşinin rızası aranmayacağı- İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispatın yeterli olacağı ve tam ispat aranmayacağının kabulü ile değerlendirme yapılarak sonuca varılması gerektiği-