Mahkemece, HMK'nın 389/1 maddesinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, ihtiyati haczin şartlarını düzenleyen İİK'nın 257. maddesinde ise, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü kişide olan taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise, yalnız borçlunun muayyen adresinin bulunmaması, borçlunun mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması yahut da kaçması ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden işlerde bulunması halinde ihtiyati haciz istenebileceğinin öngörüldüğü, bu itibarla tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için belirtilen yasal şartların bulunmadığı gerekçesiyle, tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Kredi hesabının borçlu adına olduğu dosyaya sunulan müşteri hesap ekstresi kaydından anlaşıldığından, İcra ve İflas Kanunu'nun 258. maddesi hükmüne göre, ihtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediği, yaklaşık ispatın yeterli olduğu da dikkate alındığında, hesap kat ihtarında belirtilen ve ödenmediği ileri sürülen alacak tutarı için alacaklı bankanın ihtiyati haciz talebinde bulunmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, ihtiyati haciz şartları oluştuğu kabul edilerek, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekeceği-
İhtiyati tedbir kararında özellikle tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararının, ihtiyati haczin infazını engellemeyeceği-
İhtiyati haczin dayanağı olan senette tahrifat bulunduğu iddiasının açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilebileceği; İİK'nın 257. maddesine göre ihtiyati hacze karar verilmesi gerekirken; mahkemece dayanak senedin sıhhatinin işbu davada inceleme konusu yapılarak, düzenleme tarihi kısmında tahrifat yapıldığı bu nedenle kambiyo senedi sayılamayacağı, senedin adi senet sayılması halinde dahi, vade tarihi bakımından tereddüt doğduğu bu sebeple alacağın henüz muaccel olmadığı ve vade tarihi gelmemiş alacak bakımından ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle, talebin reddine karar verilemeyeceği-
İhtiyati haciz istemine konu çekte, ihtiyati haciz talep eden temlik cirosuyla hamil olup, "çeki rehin cirosuyla aldığına" dair bir beyanı da bulunmadığından ve çek üzerinde rehin cirosu da olmadığından, mahkemece İİK'nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu nazara alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Talep genel tarımsal kredi sözleşmesinin müşterek borçlu müteselsil kefili hakkında ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece "talebin reddine" karar verilmişse de, genel tarımsal kredi sözleşmesinin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmasının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun kamu düzeni ve genel ahlaka ilişkin kuralları kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmek suretiyle, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan yasal mevzuatın nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Çek ile ilgili ödeme yasağı bulunmasının İİK'nın 257. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı-
"Dava konusu çekin davalı tarafından faktoring sözleşmesi uyarınca dava dışı şirketten alındığı, çeke ilişkin fatura ve kayıtların mevcut olduğu, davalıdan ilk cirantanın imzasının sahteliğini bilebilcek durumda olmadığı, 6762 sayılı TTK'nın 704. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki iktisabı sırasında ağır kusurlu yada kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı" gerekçesiyle verilen "davanın reddine" dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin talepte, İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesindeki şartların oluştuğu, hesabın gayri nakit alacaklar yönünden de katedildiği ve gayri nakit alacağa ilişkin istemin de genel kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
