Müteselsil kefil hakkında icra takibine girişilebilmesi için diğer koşulların yanında ayrıca müteselsil kefile de ihtar gönderilmesi gibi bir koşulun yasada yer almadığı- Hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından, bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebileceği-  TBK'nın 586/1. maddesine göre, asıl borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kalması halinde ayrıca müteselsil kefilin mirasçıları yönünden de ihtarda bulunulmadan ihtiyati haciz istenilebileceği- 
 İlgili kredi sözleşmesi ve ekleri celbedilerek ihtiyati haciz istemine mesnet teşkil eden bononun alacaklı Bankaya kredi alacağının tahsili amacıyla verilip verilmediği üzerinde durularak, 5230 sayılı yasanın 11. madde hükmü de değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği-
İpoteklerin kefillerin kefalet borcu için tesis edilmediği bu durumda, 6098 sayılı TBK'nın 586. maddesi gereğince ipoteğin kefillerin borcu için verilmediği anlaşılmakla, bu gerekçeyle kefiller yönünden talebin reddinin doğru görülmediği- İflasın ertelenmesi davası esnasında icra takibinin önlenmesi yönünde verilmiş tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için engel teşkil etmeyeceği-
İsteme dayanak bono metninde "bononun kredi sözleşmesi teminatı olduğuna" dair herhangi bi ibare ve açıklık bulunmadığı ve dosyada bu yolda herhangi bir delil olmadığı gibi bononun, teminat senedi olarak düzenlenmesi de, kıymetli evrak vasfını etkilemeyeceğinden istemin reddinin doğru görülmediği-
Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- İİK 257. madde koşullarının oluşmasının, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için yeterli olduğu -
Talebe konu kredi ticari kredi olup, işbu krediye dayalı olarak ihtiyati haczin asliye hukuk mahkemesinden talep edilmiş olması karşısında, mahkemece talep hakkında yanılgılı değerlendirme ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
İhtiyati haciz isteyen bankanın talebe konu konu çeki A. Y.dan beyaz ciro yoluyla devralarak çekin hamili olduğu ve ayrıca çekler üzerinde rehin cirosuyla devredildiğine dair bir ibare de bulunmadığı gözetilmeksizin, yazılı gerekçeyle talebin reddi isabetsiz olduğu-
Mahkemenin ret gerekçesi olarak gösterdiği dosyada verilen ihtiyati tedbir kararının, mahiyeti itibariyle ihtiyati haciz kararı verilmesini  engelleyecek  nitelikte olmadığı, söz konusu  tedbir kararının,  ihtiyati haciz  kararının uygulanması ile ilgili olduğu- Bu nedenle mahkemece, borçlu hakkındaki talep değerlendirilerek koşulları varsa ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediği, yaklaşık ispatın yeterli olduğu da dikkate alındığında, hesap kat ihtarında belirtilen ve ödenmediği ileri sürülen alacak tutarı için alacaklı bankanın ihtiyati haciz talebinde bulunmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, "ihtiyati haciz talebinin kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
Hamilin, keşideciye ve onun lehine aval verene karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için, bononun vadesinin gelmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca ödememe protestosu çekilmesine gerek bulunmadığı- 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 613/3  maddesi gereğince, muhatap veya keşidecinin imzaları müstesna olmak üzere, poliçenin ön yüzüne konulan her imzanın aval şerhi sayılacağı bu durumda kefil hanesinde isim ve imzası bulunanın da aval veren sıfatına sahip olduğu-