Dava dışı borçlu şirketin malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan bankanın haczinin kesin hacze dönüşmediğinden sıra cetveline alınamayacağı, diğer şikayet olunan şirketin haczinin ödeme emrinin tebliğinden önce infaz edildiği, kendi hacizlerinin geçici haciz olarak nitelendirilmesinin hatalı ve hesaplanan yed'ieminlik ücreti de fahiş olduğundan, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun istihkaklarının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının, borçlu şirket yetkilisinin akrabası olduğu,aynı iş yerinde çalıştığı ve alacağın muvazaalı olduğu-
Davacının, dava açabilmesi için, sıra cetveline girme hakkı olduğunu ispatlaması gerektiği, davacının rehin hakkı da bulunmadığından davanın reddinin gerekeceği-
Davalı Kınık Vergi Dairesi alacağının zamanaşımına uğradığı, haciz tarihindeki alacağına faiz işletilmesinin mümkün olduğu, oysa hacizden sonra doğan alacaklara pay ayrılamayacağı; diğer davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczinin bulunmadığı, 27.12.2005 tarihli sıra cetveline yönelik davada, davalı Kınık Vergi Dairesi'nin önceki sıra cetvelindeki alacağını çekmemesi nedeniyle bu sıra cetvelinde gecikme faizi hesaplanmasının doğru olmadığı; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın imtiyazı bulunmadığı ve alacağının zamanaşımına uğradığı, 13.07.2006 tarihli sıra cetveline yönelik davada davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı alacağının fazla hesaplandığından ve imtiyazlı olmadığından, her üç sıra cetvelinin de iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davalı alacaklının, borçludan gerçek bir alacağı olduğunu birbirini doğrulayan belgelerle ispatlamasının gerekeceği-
Mahkemece yapılması gereken işin, ödeme süresinin geçmesi ile kesin haciz isteme hakkının geldiği tarihte ihtiyati haczin kesin (icrai) hacze dönüşeceğine dair İİK.’ nun 264. maddesindeki ilke göz önünde tutularak, adı geçenin ihtiyati haczinin kesinleşme tarihinin tespit edilmesi ve aynı yasanın 20. maddesi de dikkate alınarak, alacaklıların kesin haciz ve ihtiyati haciz kesinleşme tarihleri bakımından önceliklerinin belirlenmesi suretiyle bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
Mahkemece, şikâyetçinin satış giderini avans olarak yatırmadığı ve bu nedenle haczinin düştüğü gerekçesiyle, şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
6183 sayılı Yasa’nın 21/1 maddesinde yer alan hüküm dikkate alındığında taşınmazın satış tarihinin 02.05.2011 tarihi, temyiz eden davacıların haciz tarihinin ise 27.04.2011 olduğunun anlaşıldığı, bu sebeple SGK ve vergi dairesi müdürlüğünün alacaklarından doğan hakları uyarınca satış tarihinden önce hacze iştirak edebilecekleri düşünülmeksizin satış kararından önce haciz taleplerinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Şikâyetçi vekili, müvekkilinin bir kısım alacaklarının motorlu taşıtlar vergisinden ve bunları gecikme zammından kaynaklandığını iddia ettiğinden, trafik kayıtları ve vergi borçlarının ayrıntılı dökümü dosyaya celp edilerek talebe konu araçların iflas masasına dâhil olup olmadığının tespit edilerek, iflas masasına dâhil olan araçların MTV ile gecikme zamları hesap edilerek rehinli alacaklardan önce gelecek şekilde rüçhanlı olarak sıra cetveline kayıt edilmeleri eşyanın aynından kaynaklanmayan trafik para cezalarının ise diğer kamu alacakları gibi 3. sırada yazılmasının gerekeceği-
Davanın, şikâyet yoluyla sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olduğu, Yargıtay temyiz incelemesinde olduğu ileri sürülen, ... tarihli sıra cetvelinin iptali isteminin kabulüne ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenilmesinin ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-