Şikâyetçi vekili, müvekkilinin alacağının kamu alacağı olup, paylaşıma konu paranın sıra cetvelinde 1. ve 2. sıradaki alacaklılara ödenmesinin doğru olmadığını ve müvekkiline ödeme yapılması gerektiğini ileri sürdüğüne göre, 1.ve 2. sıra alacaklılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeden ve dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
İcra müdürünün şikâyet edilen M.R.A. vekilinin satış talebini reddetmesi ve bu işleme karşı şikâyet yoluna başvurulmamış olmasına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünün 2 numaralı bendinde açıklandığı üzere, şikâyet edenin alacaklı olduğu icra dosyası da dahil olmak üzere tüm ilgili dosyalar incelenerek bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde şikâyet edenin geçerli bir haczi olup olmadığı ve şikayete hakkı bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Mahkeme kararını temyiz eden şikâyetçi vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin mahkeme ek kararı usul ve yasaya uygun olduğundan temyiz isteminin reddinin onaylanmasının gerekeceği-
Mahkemece, ilama dayalı nafaka alacaklarının dava tarihi ile karar tarihlerinin bankanın takip tarihinden önce olduğu, nafaka alacaklısının takipten geriye 1 yıllık nafaka alacağının kesinleşmiş olduğu, bu alacağın İİK.’ nun 101 ve 206/1-e maddeleri uyarınca imtiyazlı olduğu ve satış bedeli ilk haczi koyduran alacaklı ile hacze takipsiz iştirak eden alacaklı arasında garameten paylaştırma yapılamayacağı, satış bedelinden öncelikle imtiyazlı alacak sahibi olan nafaka alacaklısının yararlanacağı, artan para olması durumunda ilk haczi koyduran alacaklıya verilmesi gerekeceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve sıra cetvelinin iptaline karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Sıra cetveline itiraz davasında, gemi alacaklısı hakkının yasa gereği hacizli ve rehinli alacaklardan önce geleceği ve geminin satışı halinde de bu alacaklardan önce ödeneceği-
İptal edilen ilk sıra cetvelinden sonra İcra Müdürlüğü’nce 06.10.2009 tarihinde yeni bir sıra cetveli düzenlendiği, davacının alacağın esasına ilişkin iddialarını ilk düzenlenen sıra cetveline karşı, yasal 7 günlük itiraz süresi içinde ileri sürmemesi nedeniyle, yeni sıra cetveline karşı da yöneltemeyeceği-
Sıra cetvelinin; kesin hacizlerle, ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüştükleri tarihlere göre düzenleneceği- İhtiyati tedbirler, sıra cetveline alınmayacağından, ihtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşerek bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alarak, İİK. mad. 268 şartlarında, önceki hacizlere iştirak edeceklerinden, sıra cetveline yönelik uyuşmazlığa bakan mahkemece; davanın taraflarınca açılan tasarrufun iptali davalarında tapu sicil müdürlüğüne yazılan yazıların ve dolayısıyla tapuya verilen tedbir şerhleri içeriklerinin, taşınmazın devrini engelleme amacını güden "ihtiyati tedbir" mi, yoksa "ihtiyati haciz" mi olduğunun belirlenmesi gerektiği- İhtiyati tedbirin sonradan ihtiyati hacze dönüştürülmesinde, ihtiyati tedbirin konulduğu önceki tarihin değil, ihtiyati haczin tapuya işlendiği tarihin dikkate alınması gerektiği- Sıra cetveline, borçlu ile alacaklının anlaşarak, üçüncü kişilerden mal kaçırma kastı ile gerçekte mevcut olmayan bir alacağın oluşturulduğu iddiası ile itiraz edildiğinde, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve.davalı alacaklının, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle ispatlamak zorunda olduğu- Alacağın temliki halinde temlik edene karşı ileri sürülebilecek iddiaların temlik alana karşı da ileri sürülebileceği; temlik alanın da, temlik edenin dayandığı hukuki sebeplere dayanabileceği- Alacağın mevcut olmadığının anlaşılması halinde, davalıya sıra cetvelinde ayrılan payın, öncelikle davacının alacağının ödenmesine tahsisine (İİK.m.235’e kıyasen) karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalı alacağının sıra cetveline ayrılan paydan daha fazla olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-