Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılmasının yasal bir gereklilik olduğu, bu durumda şikâyet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanların duruşmaya davet edilerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.’ nun 100. maddesinin 2. bendine göre, takip tarihinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayanan haciz sahibi alacaklının, ilk hacze iştirak hakkına sahip olduğu-
Mahkemece, şikâyetçinin haciz tarihinin 05.10.2009 olduğu, 01.10.2010 tarihinde şikâyetçinin icra takip dosyasında satış talebinde bulunduğu, şikâyetçinin alacağına sıra cetvelinin üçüncü sırada yer verilmesi gerekirken hiç yer verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, şikayet olunanın alacağı için borçluya ait aracın trafik kaydına haciz şerhi işlendiği, şikayet olunanın hacizli araç yakalandığında satılarak paraya çevrilmesini talep ettiği ve aynı gün toplu tahsilat makbuzu ile satış avansını yatırdığı, İİK.’ nun 106/1. maddesi gereğince satış istemesinin süresinde olduğu, garameten paylaştırmada hata bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, duruşma açılmasına karar verildiğine göre İİK.’ nun 18/3. maddesi uyarınca, taraflar gelmeseler bile işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre şikâyet hakkında bir karar verilmelidir. Bu nedenle somut olayda uygulama olanağı bulunmayan HUMK.’ nun 409. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve daha sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece ara kararla borcun ödenip ödenmediğinin sorulmasına karar verildiğine göre bu ara kararın şikâyet olunana kesin süre verilerek yerine getirilip sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Dava konusu her iki dosyadan borçlulara çıkan ödeme emirlerinin kendi dosyaları yönünden PTT görevlisinin ihmali sonucu diğer dosyadaki tebligatlardan sonra yapıldığı, dolayısıyla muvazaalı alacağa ilişkin 2006/546 sayılı dosyasının takibinin daha önce kesinleştirildiği ve alacağın T.A.'a temlik edildiği, davacı tarafın sıra cetveli düzenlenirken kendi dosyalarının öne geçirildiğinden sıra cetvelinin iptali ile muvazaalı olan davalının alacağının kendi icra takip dosyalarından sonraya bırakılmasının gerekeceği-
Borçluya ait 43 adet çek yaprağının, banka tarafından ödenmesi gereken miktarının ödenip ödenmediği hususunda alacağını davacı şirkete temlik eden banka kayıtları üzerinde gerekli inceleme yapılmadan, tamamen ihtimale dayalı olarak bilirkişi raporu tanzim edildiğinden, bu husus üzerinde durularak, Çek Kanunu uyarınca bankanın çek yapraklarından dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu miktarın ödenip ödenmediği, banka yönünden riskin bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, şikâyet olunan tarafından borçlular hakkında yapılan takipte taşınmazın satışı sonucu sıra cetveli düzenlendiği, bu kararın şikâyetçiye tebliğ edildiği, şikâyetçinin 7 iş günü olan yasal süreyi geçirerek 8. günde şikâyette bulunduğu gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemenin temyiz posta masraflarının tamamlanmasına ilişkin muhtırası, şikâyetçi vekiline tebliğ edilmiş ise de adı geçen tarafından, belirtilen yasal süre içinde bu eksikliğin giderilmediği, mahkemece bu kez kararın HUMK.’ nun 434/3. maddesi gereğince temyiz edilmemiş sayılmasına dair ek karar verildiği, verilen bu kararda yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-