Mahkemece, şikayetçi bankanın takip konusu alacağının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na ve bu kapsamda 6183 sayılı Yasa ile tanınan haklardan yararlanacağına ilişkin belgelerin celbi ve anılan şartların mevcudiyetinin tesbitinden sonra, şikayetçinin haczinin, şikayet olunanın haczine iştirak hakkının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesinin gerekeceği-
Şikâyet olunan vekili tarafından temyiz harcı yatırılmadan karar temyiz edilmiştir. Bu durumda temyiz isteminin reddi gerekeceği.
Takip işlemlerinin hızlandırılmasının, İİK’nun 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı-
Birden fazla uygulanan ihtiyati hacizler arasında ilk önce kesin hacze dönüşen haczin ilk haciz niteliğini alacağı, bu hacze iştirak edebilecek olanların ise İİK 100 ve 268. maddelerine göre belirleneceği-
Şikâyetçinin dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle iptaline ilişkin olarak bir talebi ve şikâyeti olmadığı halde, mahkemece bu konuda talep varmış gibi şikâyetin reddine karar verilerek, vekâlet ücreti ile harç ve yargılama giderlerinin red kararına göre hükmedilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Şikayetin süresinden sonra yapıldığı, müvekkilin borçlunun Yapı Kredi Bankası hesabında birinci sırada haczi bulunduğu, şikayet olunan iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, dolayısıyla şikayetin reddinin gerekeceği-
Bir alacağın iflas alacağı mı, masa borcu mu olduğu hususunda çıkacak tereddütlerin çözüm yerinin icra mahkemesi değil, genel mahkemeler olduğu, bu durumda icra mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinin gerekeceği-
Kayıt kabul davalarında ispat yükünün kural olarak davacı alacaklıda olduğu, bononun, alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı-
İlama bağlı alacak nedeniyle konulan haczin, İİK.nun 100/2. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak edeceği-
Mahkemece, kambiyo senetlerine mahsus takibin zamanaşımına uğradığı iddiasının borçlu dışındaki kişiler tarafından ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-