İİK'nun 283. maddesi uyarınca hacizde tasarrufun iptal davasını kazanan alacaklı tasarruf konusu malın borçlununmuş gibi haciz ve satışını isteyebileceği, satış sonucu elde edilen paradan da alacağını tahsil edeceği, tasarrufun iptali davası açan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinden iptal davasına konu taşınmazı devralan borçlunun alacaklıları tarafından uygulanan haczin iptal edilen tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliğinin bulunmadığı-
İİK’nun 40. maddesi uyarınca kararın bozulması ile takip muamelelerinin olduğu yerde duracağı, bu durmanın, aynı Yasa’nın 106 ve 110. maddeleri anlamında da sonuç doğuracağı, tasfiye halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin alacaklı olduğu takip dosyası hakkında borçlu tarafından iptal amacıyla şikayet yoluna başvurulduğu, verilen kabul kararının bozulmasından sonra İcra Mahkemesi'nce şikayetin reddi kararının verildiği, bu durumda mahkemece, adı geçen davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda, belirtilen ilkeler göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılmasının gerekeceği-
Alacaklının satış talebinin icra müdürlüğü tarafından kıymet takdiri yapılmamış olduğundan satış talebinin reddine ve kıymet takdiri yapılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın icra mahkemesi tarafından kaldırılmamış olması nedeniyle geçerli bir satış talebinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle süresi içinde satış istenmediğinden haczin düşmüş olduğunun kabulü gerekeceği-
SGK’ nun özel hukuka tabi alacakları ayrık tutulduğunda, diğer alacakları Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edileceği, kurum alacaklarının, AATUHK.’ nun 21/1. maddesi uyarınca (diğer şartları da varsa) haczi sonraki bir tarihte olsa bile hacze iştirak imkânından yararlanacağı-
Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılmasının yasal bir gereklilik olduğu, bu durumda şikâyet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanların duruşmaya davet edilerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, şikâyetçinin haciz tarihinin 05.10.2009 olduğu, 01.10.2010 tarihinde şikâyetçinin icra takip dosyasında satış talebinde bulunduğu, şikâyetçinin alacağına sıra cetvelinin üçüncü sırada yer verilmesi gerekirken hiç yer verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İİK.’ nun 100. maddesinin 2. bendine göre, takip tarihinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayanan haciz sahibi alacaklının, ilk hacze iştirak hakkına sahip olduğu-
Mahkemece, şikayet olunanın alacağı için borçluya ait aracın trafik kaydına haciz şerhi işlendiği, şikayet olunanın hacizli araç yakalandığında satılarak paraya çevrilmesini talep ettiği ve aynı gün toplu tahsilat makbuzu ile satış avansını yatırdığı, İİK.’ nun 106/1. maddesi gereğince satış istemesinin süresinde olduğu, garameten paylaştırmada hata bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, duruşma açılmasına karar verildiğine göre İİK.’ nun 18/3. maddesi uyarınca, taraflar gelmeseler bile işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre şikâyet hakkında bir karar verilmelidir. Bu nedenle somut olayda uygulama olanağı bulunmayan HUMK.’ nun 409. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve daha sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-