Borçluya ait 43 adet çek yaprağının, banka tarafından ödenmesi gereken miktarının ödenip ödenmediği hususunda alacağını davacı şirkete temlik eden banka kayıtları üzerinde gerekli inceleme yapılmadan, tamamen ihtimale dayalı olarak bilirkişi raporu tanzim edildiğinden, bu husus üzerinde durularak, Çek Kanunu uyarınca bankanın çek yapraklarından dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu miktarın ödenip ödenmediği, banka yönünden riskin bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu her iki dosyadan borçlulara çıkan ödeme emirlerinin kendi dosyaları yönünden PTT görevlisinin ihmali sonucu diğer dosyadaki tebligatlardan sonra yapıldığı, dolayısıyla muvazaalı alacağa ilişkin 2006/546 sayılı dosyasının takibinin daha önce kesinleştirildiği ve alacağın T.A.'a temlik edildiği, davacı tarafın sıra cetveli düzenlenirken kendi dosyalarının öne geçirildiğinden sıra cetvelinin iptali ile muvazaalı olan davalının alacağının kendi icra takip dosyalarından sonraya bırakılmasının gerekeceği-
Mahkemece, şikâyet olunan tarafından borçlular hakkında yapılan takipte taşınmazın satışı sonucu sıra cetveli düzenlendiği, bu kararın şikâyetçiye tebliğ edildiği, şikâyetçinin 7 iş günü olan yasal süreyi geçirerek 8. günde şikâyette bulunduğu gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemenin temyiz posta masraflarının tamamlanmasına ilişkin muhtırası, şikâyetçi vekiline tebliğ edilmiş ise de adı geçen tarafından, belirtilen yasal süre içinde bu eksikliğin giderilmediği, mahkemece bu kez kararın HUMK.’ nun 434/3. maddesi gereğince temyiz edilmemiş sayılmasına dair ek karar verildiği, verilen bu kararda yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Dava dışı borçlu şirketin malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan bankanın haczinin kesin hacze dönüşmediğinden sıra cetveline alınamayacağı, diğer şikayet olunan şirketin haczinin ödeme emrinin tebliğinden önce infaz edildiği, kendi hacizlerinin geçici haciz olarak nitelendirilmesinin hatalı ve hesaplanan yed'ieminlik ücreti de fahiş olduğundan, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun istihkaklarının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının, borçlu şirket yetkilisinin akrabası olduğu,aynı iş yerinde çalıştığı ve alacağın muvazaalı olduğu-
Davacının, dava açabilmesi için, sıra cetveline girme hakkı olduğunu ispatlaması gerektiği, davacının rehin hakkı da bulunmadığından davanın reddinin gerekeceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davalı alacaklının, borçludan gerçek bir alacağı olduğunu birbirini doğrulayan belgelerle ispatlamasının gerekeceği-
Davalı Kınık Vergi Dairesi alacağının zamanaşımına uğradığı, haciz tarihindeki alacağına faiz işletilmesinin mümkün olduğu, oysa hacizden sonra doğan alacaklara pay ayrılamayacağı; diğer davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczinin bulunmadığı, 27.12.2005 tarihli sıra cetveline yönelik davada, davalı Kınık Vergi Dairesi'nin önceki sıra cetvelindeki alacağını çekmemesi nedeniyle bu sıra cetvelinde gecikme faizi hesaplanmasının doğru olmadığı; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın imtiyazı bulunmadığı ve alacağının zamanaşımına uğradığı, 13.07.2006 tarihli sıra cetveline yönelik davada davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı alacağının fazla hesaplandığından ve imtiyazlı olmadığından, her üç sıra cetvelinin de iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılması gereken işin, ödeme süresinin geçmesi ile kesin haciz isteme hakkının geldiği tarihte ihtiyati haczin kesin (icrai) hacze dönüşeceğine dair İİK.’ nun 264. maddesindeki ilke göz önünde tutularak, adı geçenin ihtiyati haczinin kesinleşme tarihinin tespit edilmesi ve aynı yasanın 20. maddesi de dikkate alınarak, alacaklıların kesin haciz ve ihtiyati haciz kesinleşme tarihleri bakımından önceliklerinin belirlenmesi suretiyle bir karar verilmesinden ibaret olduğu-