İİK'nun 206/1. maddesi kapsamında kalan alacaklarla ilgili takipler ve rehinli takipler hariç olmak üzere, iflas erteleme kararı verilen borçlu hakkındaki tüm takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş olduğundan ve İİK. mad. 179/’nin amir hükmü karşısında, vergi dairesi alacaklarıyla ilgili olarak tedbir kararından sonra haciz konulmuş olduğu anlaşıldığından, sıra cetveline konu alacaklardan yalnızca şikayetçinin alacağıyla ilgili olarak takibin sürdürülebilir nitelikte olduğu, vergi daireleri alacağı kamu alacağı olsa da anılan tedbir kararı uyarınca takibin devam ettirilmesi ve haczin paraya çevrilmesinin mümkün olmadığı, tek yürütülebilir haciz, şikayetçi alacağı dolayısı ile başlatılan icra takibiyle ilgili konulduğu gözetilerek, buna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Mahkemece, 3410 sayılı yasa ile değişik 2576 sayılı yasanın 6/b maddesi uyarınca bu uyuşmazlığa –SGK ile vergi dairesi- bakmakla görevli mahkemenin Vergi Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Şikâyetçinin alacaklı olduğu dosyadan gönderilen haciz ihbarnamesine, üçüncü kişi tarafından verilen cevapta başka bir borçlu ismi altında, alacağın bulunduğu ve ihbarnameye itiraz edildiği yazılmış ise de; adı geçenin parayı icra müdürlüğüne gönderdiği sırada yaptığı bildirimde (... sayılı icra dosyası), şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan gönderilen haciz ihbarnamesini de gösterdiğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, bu durumda itirazın, 3. kişi tarafından uhdesindeki para üzerine haciz koymaktan kaçınılması olarak yorumlanmamasının gerekeceği-
Mahkemece, icra takibinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasını ancak borçlunun talep edebileceği, şikâyetçinin bu iddialarının sıra cetveline itiraz suretiyle ileri sürülmesine yasal olanak bulunmadığı, borçlu tarafından bu hususta açılmış bir dava bulunmadığı gibi takibin geri bırakılmasına dair bir kararın da mevcut olmadığı, diğer taraftan çekin zamanaşımına uğramış olmasının alacağı ortadan kaldıran bir sebep olmadığı, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, İİK.’ nun 138. maddesi uyarınca, haczedilen şey satıldıktan sonra, satış bedelinden haciz, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarının öncelikle karşılanacağı, artan paranın kesin ve geçici haciz sahiplerine alacakları nispetinde paylaştırılacağı, akabinde artan paranın ise takip giderlerine ödeneceğinin belirtildiği, icra vekâlet ücretinin takip giderlerinden olduğu, bu nedenle haciz alacaklısına ödenmesi gereken alacak ödendikten sonra değerlendirmeye alınması gerektiği belirtilerek, sıra cetveliyle şikâyet edilenlere ödenmesi kararlaştırılan... TL. icra vekalet ücreti alacağına ilişkin payın sıra cetvelinden çıkarılarak şikayet edene ödenmesine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İİK.nun 142. maddesinde yer alan “alakadarlar” ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, şikâyet eden alacaklıdan sıra itibarıyla önce olan alacaklıları ifade ettiği, sıra cetveline şikâyet hâlinde husumetin borçluya değil, şikâyet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan alacaklılara yöneltilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, derece kararlarının haciz tarihlerine göre yapılması gerektiği, bu haciz tarihlerinin de tapu kaydındaki bilgilere göre yapıldığı, sıra cetvelinde herhangi bir hata olmadığı gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece, itiraza uğrayan sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği, şikâyetçiden önce sıra cetvelinde yer alan alacaklıların takip ve haciz tarihlerinin şikâyetçiden önce olduğu gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Davalı banka ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi’nin 19. maddesinde, “ Müşteri, özellikleri sözleşmede yazılı taşıtı veya taşıtlarını gerek bu kredi sözleşmesi gerekse Bankayla imzalamış olduğu başka sözleşmelerden veya herhangi bir nedenden doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere rehnettiğini kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, mahkemece, sözleşmenin anılan hükmü somut olay bakımından değerlendirilmeden yazılı gerekçeyle sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, sıra cetvelinin İİK.’ nun 206. maddesine uygun bir şekilde düzenlendiği, ilk sırada rehin alacaklısının, 2. sırada imtiyazlı alacaklıların yer aldığı, davalı F. Bankasının takibinin rehnin paraya çevrilmesiyle yapılan takip olması ve SGK alacağının da imtiyazlı alacaklar içerisinde yer aldığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
