07.07.2005 tarihli haciz bildiriminde belirtilen 2001- 2002- 2003 yıllarının hesaplamaya esas alınmasının ve bulunacak asıl alacak miktarına ihale tarihine kadar gecikme zammı uygulanarak bu hususlarda ek rapor alınmak suretiyle, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Kurulan ipoteğin sadece üzerinde yazılı olan miktar için değil ileride borcun baliğ olacağı miktar gözetilerek düzenlendiği, anapara borcu ipoteği değerlendirmesinin bu nedenle dikkate alınarak maddi gerçeğe aykırı düzenlenen sıra cetvelinin düzeltilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, sıra cetveline itiraz davası açma süresinin sıra cetvelinin alacaklılara tebliğinden itibaren başlaması gerektiği, bu açıdan şikâyetçi şirket bakımından sıra cetvelinin kesinleşmediği, ayrıca D. Huzur evi istihkaktan haberdar olan genel müdürlüğün İ,’deki il müdürlüğündeki istihkaktan haberdar olmadığına dair beyanının yasaya ve oluşa aykırı olduğu gerekçesiyle şikâyetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline, şikâyetçi şirketin sıra cetveline dâhil edilmesine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, şikâyetçinin ilk haczinin... tarihli olduğu ve haczin daha sonra yenilendiği, ancak ilk haciz tarihinden itibaren iki yıl içinde satışın istenmeyip satış masraflarının da... tarihinde yatırıldığı, bu nedenle icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinin doğru olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İİK'nun 283. maddesi uyarınca hacizde tasarrufun iptal davasını kazanan alacaklı tasarruf konusu malın borçlununmuş gibi haciz ve satışını isteyebileceği, satış sonucu elde edilen paradan da alacağını tahsil edeceği, tasarrufun iptali davası açan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinden iptal davasına konu taşınmazı devralan borçlunun alacaklıları tarafından uygulanan haczin iptal edilen tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliğinin bulunmadığı-
Şikayet olunanın, satış talebinin reddine dair icra müdürü işleminin iptali için yasal yollara başvurmadığının anlaşılmasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği-
İİK’nun 40. maddesi uyarınca kararın bozulması ile takip muamelelerinin olduğu yerde duracağı, bu durmanın, aynı Yasa’nın 106 ve 110. maddeleri anlamında da sonuç doğuracağı, tasfiye halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin alacaklı olduğu takip dosyası hakkında borçlu tarafından iptal amacıyla şikayet yoluna başvurulduğu, verilen kabul kararının bozulmasından sonra İcra Mahkemesi'nce şikayetin reddi kararının verildiği, bu durumda mahkemece, adı geçen davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda, belirtilen ilkeler göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılmasının gerekeceği-
Alacaklının satış talebinin icra müdürlüğü tarafından kıymet takdiri yapılmamış olduğundan satış talebinin reddine ve kıymet takdiri yapılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın icra mahkemesi tarafından kaldırılmamış olması nedeniyle geçerli bir satış talebinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle süresi içinde satış istenmediğinden haczin düşmüş olduğunun kabulü gerekeceği-
SGK’ nun özel hukuka tabi alacakları ayrık tutulduğunda, diğer alacakları Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edileceği, kurum alacaklarının, AATUHK.’ nun 21/1. maddesi uyarınca (diğer şartları da varsa) haczi sonraki bir tarihte olsa bile hacze iştirak imkânından yararlanacağı-