Sıra cetveline yönelik şikâyetler İİK.’ nun 18. maddesindeki yargılama usulüne tabi olup, mahkemece bu madde hükmü uyarınca takdir yetkisinin kullanılmasında, yargılama sonunda hukuki durumu etkilenecek kişilerin duruşmaya çağrılarak savunma hakkına riayet edilmesi bakımından, taraf teşkili sağlanarak duruşma açılmasının gerekeceği-
İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücreti alacağının da rüçhanlı olduğu, şikâyetçinin sıra cetveline giren alacağının, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 166/2. maddesi çerçevesinde, bu kapsamda olup olmadığı üzerinde durulup, bu kapsamda olduğunun belirlenmesi halinde rüçhan hakkının sıra alacağı tarihe göre sonuca ulaşılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı ve muvazaalı oluşturulduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklı da olduğu ve davalının bu alacağın varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiği-
Haczedilen taşınmazın satılması nedeniyle düzenlenen sıra cetvelinde, adına pay ayrılan davalı alacağının muvazaalı olduğu, sıra cetvelinden davalı alacağının çıkarılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Haciz tarihinden itibaren taşınırlarda 1 yıl taşınmazlarda 2 yıl içinde satış istenmezse, haczin düşeceği (İİK. mad. 106 ve 110), bir diğer ifade ile haczin düşmesini engellemenin tek yolunun, yasal süresi içerisinde satış istenmesi olduğu, İİK.’nda haczin yenilenmesi ve önceki haczin devam etmesi şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı, her haczin konulduğu tarihte yeni bir haciz niteliğinde olduğu, şikâyet olunanın yeni haciz talebinin önceden kesinleşen ihtiyati hacizden feragat anlamına gelmeyeceği, tam tersine o tarih itibarıyla konulmuş yeni bir haciz olarak sıraya gireceği-
Mahkemece, K. icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinin karar düzeltme yolu olağanüstü bir kanun yolu olması nedeniyle satış dâhil hiç bir icra işlemini durdurmayacağı gerekçesiyle sıra cetveline yönelik itirazın reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece, icra dosyasında borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilen... bedelli ipotek tesis tarihinin, davacının haciz tarihinden önceki bir tarih olan... tarihli olduğu, dolayısıyla haciz tarihinden önce tesis edilen ipotek bedeline dayalı her iki icra dosya alacağının sıra cetveline esas teşkil etmeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davasında verilen karar ile taşınmaza dair satış tasarrufunun iptaline karar verildiğinden bahisle tüm satış bedelinin şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, oysa, kendilerinin ipotek işleminin, tasarrufun iptali davasından önceki bir tarihe ait olduğunu, ipotek tarihi itibarıyla tapu kaydında tasarrufun iptaline yönelik hiçbir şerh ve sair ibare bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile müvekkil lehine olan ipotek bedelinin ödenmesi yönünde karar verilmesini talep eden şikayetçi alacaklının başvurusunun sıra cetvelindeki sırayı şikayet niteliğinde olduğu- Sıra cetvelindeki sırayı ilişkin şikayetin sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği-
Şikâyet nedeniyle verilecek kararlardan etkilenecek olan taraflara şikâyet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması gerekip, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Somut olayda, davacı davalının rehin kapsamındaki alacağının gösterilen miktarda olmadığını iddia ettiğinden, yani davasının alacağın esas ve miktarına yönelik olduğundan genel mahkemenin görevli olduğu-