Mahkemece, şikâyetçinin başlatmış olduğu ilamsız takibin, genel kredi sözleşmesine dayandığı, genel kredi sözleşmesinin, İİK.’ nun 100. maddesinde sayılan ve hacze iştirak imkânı sağlayan belgelerden olmadığı, dolayısıyla şikâyetçinin 100. maddede sayılan belgelerden birine dayanmayan alacağından dolayı uygulamış olduğu ihtiyati haczinin, daha sonra ihtiyati haciz koyan ve bu haczi kesin hacze dönüşen şikâyet olunanın haczine iştirak edemeyeceği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İİK’nun 142/1. maddesinde geçen alakadarlar ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade edeceği-
Mahkemece şikâyetçinin satışa konu taşınmazlar üzerinde satış tarihi itibarıyla geçerli bir haczi bulunmadığından bahisle şikâyetin reddine dair verdiği kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmayıp hükmün onanmasının gerekeceği-
Mahkemece, haciz tarihlerine göre düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek şikâyette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikâyetlerin birlikte incelenerek varılacak sonuca göre tek bir kararla sonuçlandırılması gerekirken, bu hususun düşünülmemiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; motorlu taşıtlar vergisinin aracın aynından kaynaklandığı ve İİK.’ nun 206/1 maddesi uyarınca rüçhanlı olup, satış bedelinden öncelikle ödenmesi gerektiği nedeniyle şikâyetin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; İİK.’nun 206/1.maddesinde bahsi geçen rehin tabirinin ipotek ve taşınır rehni kavramına giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini ihtiva ettiğini, şikâyetçi banka tarafından müflis ile aralarında düzenlenen banka kredi sözleşmesinde yer alan rehin hakkı tabirine ilişkin sözleşme hükmüne dayanılarak, bankanın çek garanti belgelerinden kaynaklanan risk alacağının rüçhanlı olduğunun iddia edildiği, ancak banka ile müşterisi arasındaki sözleşmede yer alan hükmün rehin hukuku esas prensipleri çerçevesinde alenilik taşıyan rehin sözleşmesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu sözleşmeye dayanılarak İİK.’ nun 23/3. maddesinde belirtilen ve İİK.’ nun 206/1. maddesinde ifade edilen rehin tabiri kapsamında kalan bir alacak olarak değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Şikâyetin, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece, şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken, ‘’Davanın kabulüne, davacı SGK’ nun 6183 sayılı Kanun’un 21/1. maddesine göre garameye dâhil edilmesine’’ dair hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-