Bankaya yapılan ödemenin, alacak henüz ortada bulunmadığından bonoya bağlanmasının mümkün olmadığı, davalı defterlerinde yapılan inceleme ile faturaların davalı (satıcı-alacaklının) defterlerinde kayıtlı olduğu ancak iki fatura kaydının kapalı olduğu tespit edilmiş olduğundan ve kapalı faturanın ödemeye karine olması ve üstelik alacaklı-davalı defterlerinde de bedelin ödenmiş olarak yer alması karşısında, açık olduğu belirlenen faturanın ise 4.000,00 TL bedelli olması, ileri tanzim tarihli bono düzenlenmesi ve aradaki süre gözönüne alındığında, bu alışveriş karşılığında 80.000,00 TL bono düzenlenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği
Şikâyetçilerin, alacaklıların işçi alacağı olduğunu ve imtiyazlarının gözetilmediğini ileri sürmekle birlikte, sıra cetvelinde ilk yedi sırada bulunan dosyalardan konulan hacizlerin de düştüğünü itiraz olarak mahkeme önüne getirdikleri,işçi alacaklarına ilişkin imtiyazlar bakımından mahkemenin tespiti doğru ise de şikâyet olunanların hacizlerinin düştüğüne ilişkin itirazlar hakkında değerlendirme yapılmamış olmasının, eksik inceleme niteliğinde olduğu-
Şikâyetçi iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik bir şikâyette bulunmayıp, iflas idaresinin 233. maddesi hükmüne aykırı işlemin iptalini talep ettiğinden ve alacağın esası ile ilgili bir ihtilaf bulunmamakla, görevli mahkemenin İcra Mahkemesi olduğu-
Mahkemece şikâyetin kabulü durumunda; sıra cetvelinin iptali ile yeni sıra cetvelinin oluşturulması için icra müdürlüğüne talimat vermekle yetinmesi gerekirken, gerekçe kısmının hüküm bölümünde tekrarlanarak karar oluşturulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Şikâyet olunanın aynı tarihli haciz işlemi gören tüm alacakları ile şikâyetçi alacağının garameten paylaşımına ilişkin sıra kararı doğru olduğundan şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken herhangi bir gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde şikâyetin kabulüne karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece, şikayetçi ile şikayet olunanın takiplerinin ihtiyati hacze dayandığı ve her iki takipte ödeme emrinin aynı gün dava dışı borçluya tebliğ edilmesi nedeniyle kesinleşme tarihlerinin aynı olduğu, bu nedenle paranın garameten dağıtılması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece,şikâyetçi tarafından yapılan muhafaza ve satış giderinin, satış bedelinden düşülerek kalan miktar yönünden sıra cetveli tanzim edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Sıra cetveline itiraz davasının basit muhakeme usulüyle görüleceği-
Üçüncü kişilerdeki “doğmuş” ya da “doğacak” (müstakbel) hak ve alacaklar nasıl (İİK. mad. 78 veya 88’e göre mi) haczedilebilir? Mahkemece, şikâyet olunanın İİK.’nun 88. maddesine göre borçlunun DSİ. nezdindeki hak ve alacaklarına koydurduğu haczin bu tarih itibarıyla doğmuş bir alacak bulunmadığından geçerli olmadığı, bu durumda geçerli ilk haczin şikâyetçinin İİK.’ nun 89. maddesine göre düzenlenmiş doğmamış alacakları da kapsayacak şekilde olan haciz ihbarnamesine dayalı haciz olduğu gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı- Taraflarca yapılan hacizler borçlunun üçüncü kişideki menkul mallarının haczi niteliğinde olup, bu tür mallar İİK.’ nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilerek haczedilebileceği gibi haciz müzekkeresi ile de haczedilebilip, ancak İİK.’ nun 88. maddesine göre gönderilen haciz müzekkeresi ile ancak mevcut olan bir hak ve alacak haczedilebilip, şikâyet olunanlarca gönderilen haciz müzekkerelerinin alacağın doğduğu ve ödenebilir hale gelmesinden önce gönderilmesi nedeniyle alacağın doğduğu tarihten sonra şikâyetçilerce yapılan hacizlerin dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle istemin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İcra müdürünün, bir mahkeme kararı olmaksızın, itiraz üzerine ya da kendiliğinden, önceki sıra cetvelinin hatalı olduğu kanısıyla, yeni bir sıra cetveli düzenleme yetkisinin olmadığı, mahkemece, bu yön gözetilmeksizin düzenlenen ek sıra cetveli dikkate almak suretiyle esasa girilmeden ve deliller tam olarak toplanmadan yazılı şekilde karar vermesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
