Sıra cetvelinin şikâyetçiye tebliğ edildiği, her ne kadar şikâyetçi tebliği alanın çalışanı olmadığını ileri sürmüşse de hem tebliği hem de mahkeme gününün tebliğini alanın aynı kişi olması gerçekliği karşısında şikâyetçinin bu iddiasına değer verilemeyeceğinden şikâyetin süresinde olmadığından reddine karar vermek gerekirken başka nedenlerle şikâyetin reddine karar verilmesi hatalı ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
İtirazın alacağın miktarına ilişkin olduğu ve işbu dava açısından talep konusu miktar da dikkate alındığında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
İİK’nun 142/1. maddesinde geçen alakadarlar ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade edeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; vergi dairesi haczinin devam ettiği, vergi dairesince konulan hacizlerin düşmeyeceği, vergi dairesinin sıra cetvelinde ilk sırada yer almasında bir usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Davacının takibe koyduğu çeklerin keşide tarihlerinin davalının takibine dayanak teşkil eden bononun vade tarihinden sonra olduğu, dolayısıyla davalı alacağının daha önceki bir tarihte doğduğu-
Davalının vekalet ücreti alacağının iflas masasına kaydedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Usule uygun satış talebi bulunmadığından haczin cetvelin düzenlendiği tarihte düşmüş olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda şikâyetçinin sıra cetveline dâhil olmasını sağlayacak haczinin... tarihli olduğu, bu hacze göre de cetvelde 4. sırada bulunmasının usulüne uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Bir alacağın tahsili için konulan haczin, sadece o alacağı ve satış tarihine kadar işleyen faizlerinin karşılanmasına yarayacağı, haciz tarihinden sonra doğan alacakların, o malın satış bedelinden karşılanmayacağı, mahkeme kararında bu ilkeye uymayarak ara dönemde doğan alacaklarında paylaşıma konu edilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, alacaklının alacağını gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamasının gerekeceği-
Vergi alacakları için konulan hacizlerin haciz tarihindeki alacak ile bunlara işleyecek faizlerin tatminini sağlayacağı, sonradan doğan bir vergi alacağının önceki tarihli hacizle karşılanmasının mümkün olmadığı-
