Çekişmeli taşınmazın tapuda bahçeli kargir ev niteliğinde bulunduğu, ancak kayyım tarafından davalıya arsa vasfıyla kiraya verildiği, bu durumda davalı ile kayyım arasında düzenlenen kira sözleşmesinin Borçlar Kanunu 248. maddesinde belirtilen anlamda adi kira sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, anılan taşınmazın tahliyesine ilişkin isteklerin yine aynı yasanın 254 ve 262.maddeleri hükümlerinde öngörüldüğü biçimde gerçekleştirilebileceği, gerek önceki kayıt maliki gerekse davacı tarafından anılan yasa hükümleri gereğince usulüne uygun yapılmış fesih ihbarının mevcut değil olmadığı, bu durumda önceki kayıt maliki ile aktedilen kira sözleşmesinin sonradan taşınmazı satış yoluyla edinen davacıyı da bağlayacağı-
Yükleniciden temellük edilen hakkın, dava yoluyla arsa sahibine karşı ileri sürülmesi halinde de mahkemece yapılacak işin, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edim borcunu tam olarak yerine getirip getirmediğini araştırmak olduğu, bina sözleşmeye uygun olarak tamamlanmışsa tescil kararı verilmesi gerekeceği, ancak; eksik bırakılan iş var ise, bu eksiklikte pek az ve arsa sahibi tarafından katlanılacak boyutta olduğu takdirde, yüklenicinin edim borcunu tamamen yerine getirmediği sonucunu doğuracak aksi düşünce iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından, bu eksikliğin yüklenici ya da halefi olan davacı tarafından tamamlanması olanağının tanınması gerekeceği, eksiklik fiilen tamamlanmasa bile saptanacak bedelin ödenmesi halinde kişisel hakkın doğduğunun kabul edilmesi ve tescil hükmünün kurulması gerekeceği-
Kira parasının günün koşullarına intibakını sağlayan, kira miktarını tespit eden davanın, sözleşmenin sadece kira parasına ilişkin bölümünde değişiklik yapacağı; kira artış oranı ile varsa diğer koşullarında bir değişiklik yapmayacağı, öte yandan 4531 sayılı Yasanın da, sadece yürürlükte olduğu yıllar için geçerli olup sözleşme şartlarında herhangi bir değişikliğe neden olmayacağı, aksi halde sözleşme serbestisinden söz edilemeyeceği-
Bir tarafın haksız davranışından ötürü sanık olarak ceza mahkemesinde yargılanan kişinin, yargılama nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı giderlerden ötürü, genel hükümler çerçevesinde hukuk mahkemesine başvurarak istemde bulunabileceği, bu nedenle kural olarak, haksız şikayet nedeniyle, ceza yargılaması sırasında yapılmak zorunda kalınan giderlerin istenebileceği-
Somut olayda, teslim olgusunun varlığı kabul edilse dahi, binanın depremde yıkılmış olması karşısında, davacının geçersiz sözleşmeye konu bağımsız bölümü davalıya iade yükümlülüğünün bulunamayacağı, o halde, davacının, herhangi bir iade yükümlülüğü altında olmaksızın, ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteme hakkına sahip olacağı-
Davacının, kendi iddiasına göre, davalının manevi zararına karşılık yapmış olduğu bir miktar tazminat ödemesini kabul ettiği, bu durum karşısında kendisine yapılan kısmi ödemeyi kabul eden davacının bilahare zararının daha fazla olduğundan söz etme imkanı bulunmadığından, davacının manevi zararını (11.036.790) TL. ile sınırlandırdığı-
Kiracı tarafından verilen tahliye taahhüdünün mirasçılarını da bağlayacağı–
Vekilin, vekalet görevini yerine getirirken işleminin haksız eylem oluşturması halinde sonucuyla bizzat sorumlu olacağı, vekil edenin katkısı bulunduğunda, vekalet verdiği için değil, haksız eyleme katıldığı için ayrıca sorumluluğuna gidilebileceği–
Bilirkişilerce her üç alacak kaleminden kaynaklanan hesaplamanın imalatın yapıldığı yıllara göre değil 88/13181 sayılı kararnameye değişik bir yorum getirilerek yapıldığı, bilirkişilerin bu kalemlerden varsa davacı alacağını imalatın yapıldığı yıllar fiyatıyla bulmaları gerekeceği, fiyatları davanın açıldığı 1997 yılına göre bulan ve bunu benimseyen mahkeme görüşünde isabet görülmediğinden kararın bu nedenlerle de bozulması gerekeceği-
Zararın varlığı ileri sürülerek somut olgular ile kanıtlandıktan sonra, zararın miktarının belirlenmesinde, zamanında ödeme yapılmadığı için alınmak zorunda kalınan borca ödenen yüksek faiz oranının, mal varlığında meydana gelen azalmanın veya dövize ödenen yüksek kurun ve ülkede cari diğer ekonomik göstergelerin dikkate alınacağı-