Mahkemece mahallinde keşif yapılarak, kararlaştırılan kira parasının o dönemin rayicine uygun olup olmadığının araştırılması; Rayice uygun ise Toptan Eşya Fiyat Endeksi uygulanarak, aksi halde kiralananın serbestçe getirebileceği kira parası belirlenip hak ve nesafete uygun bir kira parası tespit edilmesinin gerekeceği-
Açıklanan bu duruma göre, davalı şirketin sosyal tesisleri inşa ettiği yer, site inşaatına başlanmasından daha önce Belediye adına ayrılmış park ve spor alanı olduğu; davalı şirketin bu nitelikte olduğunu bildiği kısım üzerine sosyal tesisleri inşa ettiği anlaşıldığından davalının kendi arsası üzerine yaptığı sosyal tesislerin, sonradan Belediyece mevzuat çerçevesinde yapılan bir işlem sonucunda yeşil alan içerisinde kalması ve dolayısıyla, buna ilişkin edimin, BK. nun 117. maddesi (şimdi; TBK. mad. 136) anlamında, sözleşmeden sonra davalının kusuru olmaksızın imkansız hale gelmesinin söz konusu olmadığı-
Davacı müvekkilenin halen oturduğu Bilkent semtinin işyerine,şehir merkezine ve çocuklarının okullarına uzak olduğunu gidip gelmesinin zorluk arzettiğini ve külfetli olduğunu,işyerine ve okullara yakın olan kiralananda oturmak istediğini iddia etmiş ise de Ankara gibi her türlü ulaşım imkanı olan bir şehirde konutun işyerine uzak oluşunun tahliye sebebi sayılamayacağı-
Dosyadaki bilgi,belge ve anlatımlar ile ceza dosyasındaki kanıtlar incelenip değerlendirildiğinde adı geçen davalıların davacıya ait buğday yığınından 497 kg. buğday aldıklarının anlaşılması karşısında, bu miktar zararla sorumlu tutulan yediemin (değirmenci) davalı S. E. ile birlikte adıgeçen davalıların da zincirleme sorumluluğuna karar verilmesinin gerekeceği-
Kiracı durumundaki davalı su abonesinin, hizmet alma ihtiyacının tahliye yüzünden artık ortadan kalkmasıyla birlikte, basit bir başvuru işlemiyle abonelik sözleşmesini sona erdirip; sözleşme nedeniyle hem kendisi ve hem de karşı taraf nezdinde doğmuş tüm hak ve borçlardan arınmış olarak kiralanandan ayrılması mümkün iken, bunu yapmayarak, kendi aboneliği üzerinden üçüncü kişilerin su kullanmasına olanak tanımış olması dahi, sözleşme hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı, dolayısıyla da, sonuçlarına katlanılması gereken bir davranış olduğu-
Davacı vekili 6570 sayılı Kanunun 7/ç maddesine göre davasını açmış ise de binaya ait esaslı surette tamir, tevsi veya tadil için belediyece onanmış bir proje ibraz etmediği gibi ibraz ettiği güçlendirme projesinin ise yerine uygulanmasının bir zorunluluk olmadığı bilirkişilerce belirtildiğine ve Borçlar kanununun 251.maddesi gereğince açılmış bir dava olmadığına göre davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiş olup bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde gösterilmesinin gerekeceği-
Haksız fiil tarihine göre ceza zamanaşımı geçmiş olsa bile davacının zararını tam anlamıyla öğrenememesi söz konusu olabilir; bu durumda davacının zarara ıttıla, diğer deyimle zararı öğrenmesinin anlamı üzerinde durulmalı, burada önemli olan husus zarar gören davacının yasanın anladığı anlamda zarar veren olayın sonuçlarını, gidişatını, kesinleşen durumunu değerlendirecek bilgiye sahip olması, zarar tamamlanmadan zarar gören açısından zararın belirli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Davacının ilk talebi 17.10.2001 tarihinden başlayan dönem için aylık kira parasının tespiti olup; bozmadan sonra mahkemece kısmen direnildiği belirtilmesine karşın davacıdan yeni dönemle ilgili talepte bulunup bulunmayacağı sorulup, davacı da 13.03.2003 tarihli dilekçesi ile 17.10.2002 tarihinden başlayan dönem için aylık kira parasının tespitini istediklerini belirtmekle artık 17.10.2001 dönemi için talep ve dolayısıyla hükmedilecek bir yön kalmadığı-
Davacının işgücü kaybına ilişkin kesin raporun düzenlendiği tarih ceza zamanaşımı süresinin değil, sadece BK.nun 60/1. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 72/1) öngörülen (1) yıllık (şimdi; iki yıl) zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak kabul edilmesinin gerekeceği-