3. kişi şirketin borcun doğumundan çok önce kurulduğu, daha önce aynı adreste hiç bulunmadıkları, ortaklık yapılarının benzer olmadığı, ticaret siciline ayrı ayrı kayıtlarının yapıldığı ve ticari adreslerinin ayrı olduğu, ortaklarının ayrı olduğu, organik bağ olmadığı, mahcuz makinelerin ödemelerinin banka vasıtası ile ödemiş olduğu, ticari defter kayıtları ile ibraz edilen faturaların birbirini doğruladığı, çalışanların her iki şirkette de çalışmış olmalarının, iki şirket arasında hukuki bağ olduğuna dair karine oluşturmadığı, borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olan kişin ile yeğeninin davalı şirkette sigortalı olarak gözükmesinin tek başına karineyi tersine çeviremeyeceği, haciz mahallinde satın alınan makinelere ait faturalar dışında borçluya ait başkaca bir belgenin bulunmadığı dikkate alındığında, mülkiyet karinesinin davalı 3. kişi yararına olduğu ve alacaklı tarafından sunulan delillerle karinenin aksinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispat edilemediği-
Davalı 3. kişi şirket, kuruluş tarihinden itibaren 8 ay boyunca ödeme emrinin tebliğ edildiği adresi takip borçlusuyla birlikte kullanmış olduğundan, mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısıyla alacaklı lehine olduğu ve bu karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından ispat edilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği- İcra mahkemesinin "İİK. mad. 99 uyarınca işlem yapılması gerektiği"ne ilişkin kararının, temyizi kabil olmadığından, istihkak davasında ispat külfetinin davalı 3. kişide bulunduğunun kabulü gerektiği- Davalı şirketlerin 8 ay boyunca aynı adreste faaliyet göstermiş olmaları, bir kısım işçilerin önce borçlu şirkette çalışıp, daha sonra davalı 3. kişi şirkete geçmiş bulunmaları, belli bir dönem her iki şirkette de aynı kişinin ortaklığının bulunması ve borçlu şirketin "mağazalarının, şubelerinin ve ticari emtiasının büyük bir kısmının .. A.Ş'ye devredileceği" hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olması karşısında alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Haciz sırasında hazır bulunan borçlu tarafından 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde. icra müdürlüğünün 3. kişiye dava açması için süre vermesi gerekirken alacaklıya süre vermesinin usule aykırı olduğu- Borçlunun haciz sırasında hazır olduğu, haciz yapılan iş yerinde kullanılan bilgisayarın şifresinin borçlu tarafından bilindiği ve bilgisayar üzerindeki kayıtların borçlu adına olduğu, haciz sırasında iş yerinde bulunan kartvizitlerin borçlu adına düzenlendiği ve kartvizitte adres olarak haciz adresinin belirtildiği, haciz yapılan iş yerinin kayden sahibi borçlunun annesi olan 3. kişi görünüyor ise de bu iş yerinin fiilen borçlu tarafından işletildiği gerekçesi ile (alacaklının açtığı) davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu- Hacizli malların değeri, takibe konu alacak miktarından az olduğundan avukatlık ücretinin hacizli malların değeri üzerinden hesap edilmesi gerekirken davacı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Mahcuza ilişkin mahallinde keşif yapılarak, mahcuzun özellikleri uzman bilirkişi eliyle tespit edilerek, davalı 3. kişi ve davacı alacaklı tarafından sunulan faturalar ile ayrı ayrı karşılaştırması, davacı 3. kişi tarafından sunulan faturanın mahcuzla uyumlu olması durumunda; faturanın 3. kişi defterlerinde kayıtlı olup olmadığının (ticari defterlerinin açılış kapanış tasdikleri de göz önünde bulundurularak) araştırılması, dosya içerisinde borçlu ve 3. kişinin ortaklıklarının söz konusu olduğu iddia edildiğinden, 3. kişi ve borçlu şirketin ticari defterleri, banka kayıtları, ticaret sicil kayıtları ve varsa vergi kayıtları getirtilerek, taraflar arasındaki ticari ilişkinin nevi ve yoğunluğu değerlendirilerek, taraflar arasındaki organik bağın araştırılması için mali müşavir ve hesap uzmanı katılımı ile uzman bilirkişi raporu düzenlettirilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin merkezinde 3. kişi şirketin faaliyette bulunduğu, iki şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, 3. kişi şirketin borçlunun işçilerini çalıştırdığı, borçlu ile ödünç iş görme sözleşmesi yapıldığı, her iki şirketin aynı kişilere ihracat yaptığı, 3. kişi şirketin borçlu şirketin yüklü miktarda borcunu üstlendiği, borçlu şirketin faaliyetini muvazaalı olarak sürdürdüğü dikkate alındığında, 3. kişi tarafından sunulan haczedilen takım elbiselerin yapımında kullanılan malzemelere ait faturaların mülkiyet karinesinin aksini ispata elverişli olmadığı; alacaklının açtığı istihkak iddiasının reddi davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Usulüne uygun istihkak iddiasının kaldırılmasına ilişkin dava bulunmadığı halde icra hukuk mahkemesince icra takibinin devamı hakkında karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesinin isabetli görülmediği-
Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu ve bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği-
3. kişi şirketin borçlu şirketin sözleşmesi sona erdikten sonra başka bir akaryakıt firması ile anlaşarak akaryakıt istasyonu işletmeye başladığı, borçlu şirketin farklı bir firma adı altındaki işletmesine ait lisansının bittiği, 3. kişi şirketin yeniden bayilik başvurusu olduğunun bildirildiği, bu bakımdan lisans devrinin söz konusu olmadığı, mahcuzlara ilişkin faturalar ile EPDK lisansına ilişkin başvuru ve belgeler, iş yeri ruhsatı, bayilik sözleşmelerinin sunulduğu hacizde borçlu şirkete ait bir belgeye rastlanmadığı, şirketlerin ortaklık yapıları arasında da bir benzerlik bulunmadığı dikkate alındığında, davalı 3. kişinin İİK. mad. 97/a'de yer alan mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatladığının kabulü gerektiği-
İş yeri adresinin “muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi” kapsamında değerlendirilemeyeceği-
Üçüncü kişinin çalışanının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- İstihkaka ilişkin prosedür işletilmeksizin 3. kişi tarafından, süresi içinde doğrudan icra hukuk mahkemesinde dava açılarak istihkak iddiasında bulunulabileceği-